S i v a s ' ı n Y e t i ş t i r d i ğ i D e ğ e r l i K i ş i le r
Sağlam tarihi dokusunu “Gölyerinden su eksik olmaz” atasözünü teyit edercesine, Selçuklu, Ertana, Danişmentli ve Osmanlı bileşkesi ile meydana getirdiği bir medeniyet beşiği olan Sivas, yetiştirdiği büyük şairler, bilim ve devlet adamları itibariyle, verimli bir beldedir.
Ahi Emir Ahmed (1244)
Eldeki bilgilere göre H.660 veya 662 yıllarında doğduğu tahmin edilen Ahi Emir Ahmed muhtemelen Horasan’lıdır. Daha sonra Anadolu topraklarına intikal ederek önce Bayburt’ta yerleşmiş, sonra Sivas’ta karar kılmıştır.
Esnafı manevi bakımdan disipline eden Ahilik mektebinin önemli temsilcilerinden olan bu kişinin vakıf kayıtlarında tam ismi “Ahi Emir Ahmed Bin Zeynül-Hacc” olarak belirtilmiştir.
Halen Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından onarılan Sivas merkezinde Öğretmenevi yanında bulunan türbesinde yatmaktadır.
Ebu Abdullah Ali Bin Mehmed Es-Sivasi (.....–1302)
Erdemli bir insan olup hekimliği ile şöhret bulmuştur. Selçuklu Emirlerinden “Yeşbek” namına yazdığı “Kitab-ı İksir-il Hayat Fi Telhis-i Kavaid-il Muacelat” ismindeki hekimlikle ilgili eserin ön sözü Arapça, esas bilgiyi ihtiva eden kısmı Farsçadır. “Akd-ül Cem’an” adlı eserde yazılı olduğu gibi Emir Yeşbek Amasya’da Selçuklu saltanatına bağlı olarak hüküm süren Tacüddin Altun-baş’ın Atabeyi olup, Hicri 718’de çıkan bir karışıklıkta katledilmiş ve çocukları Mısır’a kaçmıştır.
Kadı Burhaneddin Ahmed (1345–139
Kendi saltanatı zamanında yazılan (Bezm-ü Rezm) adlı eserde belirtildiği üzere aslen Oğuzların Salur boyundan olan Kadı Burhaneddin Ahmed, Hicri 745 tarihinde dünyaya gelmiş, erdemli bve bilgin bir zat olmasına rağmen hükümet ve siyaset arzusu başını belaya uğratmıştır. Sivas Hükümdarı olarak “Emir Kadı” namıyla şöhret bulmuş, yakın çevresinde başladığı tahsilini Mısır’da tamamlamıştır. Kıymetli telif eserleri şunlardır:
Bir nüshası Ayasofya Kütüphanesi’nde bulunan Arapça “İksir-üs Saadat-ı Fi Esrar-ı İbadat” ile “Telvih” adlı esere “Tercih” ismiyle yazdığı yorumdur. Ayrıca; Arapça, Farsça, Türkçe şiirleri vardır. Divanının tek nüshası Londra Kütüphanesi’nde bulunmaktadır.
Hicri 800 yılında Akkoyunlu Aşireti ile yaptığı kavgada öldürülmüştür. Sivas’ta kendi adıyla anılan mahalledeki türbede yatmaktadır.
Ahmed Bin Abdullah Es-Sivasi (.....–1384)
1384 yılında vefat eden Ahmed Bin Abdullah, bilgin ve erdemli bir zat olup, hekimlik yapmıştır. (İksir-üs-sade, Et-Tercih, Şerh-üt Tenkih) önemli telif eserlerinin yanında bir de Divan’ı bulunmaktadır.
Ahmed Bin Mahmud Es-Sivasi (....–1387)
Sivas’ta doğmuş ve Hicri 803’de vefat etmiştir. Dini ilimler sahasında tanınmış olup, önemli telif eserleri şunlardır. (Risalet-ün Necat), (Riyad’ul İrhad), (Şerh-u Feraiz-u Sıraciye), (Uyun-u Tefasir).
Kemaleddin İbn-i Hümam Es-Sivasi (1374-1445)
Fatih devri ulemasından olup, H.790 yılında doğmuş ve 861 yılında vefat etmiştir. Mensubiyeti itibariyle Sivaslıdır. Dedesi Sivas’tan İstanbul yoluyla Mısır’a göç etmiştir. Tam ismi Kemaleddin İbn-i Hümam El-İskenderi Es-Sivasi’dir.
İlimdeki yüksek payesi sebebiyle sağlığında “Şeyh-uş Şuyuh” (şeyhlerin şeyhi) lakabıyla anılmış olup birçok eseri bulunmaktadır.
Şehabüddin Ahmed Es Sivasi (....–H.860)
Tefsir bilginidir. Sivas’ta doğmuş ve beldesi alimlerinden öğrenimini tamamlamıştır. Hicri 860 tarihinde burada vefat etmiştir. (Ayasluğ) istasyonundan Kuşadası’na giden eski şosenin sol tarafındaki tarlalar içerisinde gömülüdür. Çeşitli konularda birçok eseri vardır.
Hüsrev Bin Mehmed Es-Sivasi (....-1470)
(Molla Hüsrev) adıyla şöhret bulan, Hüsrev Bin Mehmed, Sivas-Tokat arasında iskan edilen Türkmenlerden Arsak Kabilesine mensuptur. Hicri 886 yılında İstanbul Kadısı iken vefat etmiş ve naaşı Bursa’ya nakledilerek Zeyniler Semtindeki kendisinin yaptırdığı medrese yakınlarında defnolunmuştur. Birçok konuda eserleri mevcuttur.
İbrahim Bin Hasan Es-Sivasi Et-Tennuri (....-1471)
Hicri 887 yılında vefat eden ve Ebrahim Tennuri namıyla şöhret bulan bu zat, Türk tasavvufunda önemli yeri olan “Güzar-ı Manevi” adlı eseri tasnifiyle şöhrete ulaşmıştır. Konya’da Mevlana Sarı Yakub’dan ders almış, tahsilini tamamladıktan sonra Akşemseddin (K.S)ya kapılanmıştır. Gülzar-ı Manevi adlı el yazması eseri bazı kütüphanelerde mevcuttur.
Molla (Mehmed) Hüsrev (....-1480)
Din bilgini. Sivas’ta medrese öğrenimi gördükten sonra Edirne’ye geldi. Müderrislik yaptı. Edirne Kadısı, sonra da Rumeli Kazaskeri oldu. II.Murad döneminde Varna Savaşına katıldı. İstanbul’un alınışından sonra kadı olan Hızır Bey ölünce onun yerine getirildi. Daha sonra şeyhülislam oldu. Birçok öğrenci yetiştiren Hüsrev molla şiirle de uğraştı. Fıkıha, usule ve tefsire ilişkin yapıtları vardır.
Hasan Paşa (...-1566)
Kanuni devri vezirlerinden olan Hasan Paşa Sivas’lıdır. Kapıcı başı iken 1561 yılında Yeniçeri Ağası olmuş, 1562 yılında Rumeli Valiliği’ne tayin edilmiştir. 1566 yılında vefat etmiştir.
Muharrem Es-Sivasi (....-1584)
Şemseddin-i Sivasi’nin büyük biraderidir. 1584 tarihinde Zile’de vefat etmiştir. En önemli eseri Nahivden (Fevaid’i Ziyaiyye)’dir.
Kendi el yazısı ile yazdığı (Hidaye) nüshası Nuru Osmaniye Kütüphanesi’ndedir.
Behram Paşa (16.YY.)
Sivas’a büyük hizmetleri olan Behram Paşa, Osmanlı Saray Mektebi Enderundan yetişmiştir. Sultan II.Selim B.Murad Han’ın zamanı idaresinde çalışkanlığı ve kabiliyeti ile yükselmiştir. Kurşunlu Çifte Hamamları ile hemen bu hamamların yanında olan ve kendi adıyla anılan Behrampaşa Hanı’nı yaptırmıştır. 1549 yılında Diyarbekir, daha sonra Bağdat Beylerbeyliği yapmıştır. En son görevi olan Rumeli Beylerbeyliği esnasında vefat etmiştir.
Ali Ağa Camii’ni yaptıran ve bu camii mezarlığında gömülü bulunan Mustafa Bey de Behram Paşa’nın oğludur.
Feyzullah Bin Şemseddin Ahmed Es-Sivasi (...-1616)
Din bilginidir. Sivas’ta doğmuş ve Hicri 1032 yılında vefat etmiştir. İbn-i Malik’in “Şerh-ul Mesabıh” adlı eserine (Ziya-ül Mesabıh) adıyla bir yorum yazmıştır.
İsmail Bin Sinan Es-Sivasi (....-1632)
Din bilginidir. Hicri 1048 yılında Sivas’ta öldü. Klasik dini ilimleri Abdülmecid Sivasi’den tahsilen öğrendi. (Feraid) ismindeki Mülteka Şerhi ile (Risalet-Üs-Sagir vel-Kebir) başlıca eserlerindendir. Feraid’in bir nüshası Ayasofya Kütüphanesinde bulunmaktadır.
Abdülmecid Bin Muharrem Es-Sivasi (1563-1639)
Din bilginidir. Sultan III.Mehmed’in davetine uyarak İstanbul’a gelmiştir. Hicri 1049 yılında vefat etmiş ve Eyüp’de Nişancı Dergahına defnedilmiştir. Şiirlerinde “şeyhi” mahlasını kullanırdı. Telif eserleri basılmamış ancak, el yazısı ile çoğaltılmıştır. Birçok konuda eserleri bulunmaktadır.
Abdulkerim Bin Abdullah El-Vaiz Es-Sivasi (....–1633)
Din bilginidir. Sivasta doğdu ve Hicri 1049 yılında öldü. El-Camü-n-Nüfus adlı telif bir eseri vardır.
Recep Sivasi (....-1640)
Şemseddin-i Sivasi’nin (K.S) kardeş çocuğu ve damadı olan bilgin bir zattır. Eserleri basılmamış olup, yalnız (Necm’ül Hüda Fil Menakib-I Şelh-i Şemseddin Ebi Sena) adlı eseri basılmıştır.
Abdülahad Sivasi (....-1645)
Hicri 1061 yılında vefat etmiştir. (Muhabbet-ül-abdi lirabbihi, divan-üs Soffiyye, Şurutu-talebil-İlmin-Nafi) adlıtelif eserlerindendir.
Sems-i Semseddin Ahmed Es-Sivasi (1520-1597)
Din bilginidir. Tokat’ta bulunan Arakiyyecizade Şemseddin Efendi’den ders aldı. Tahsilini İstanbul’da tamamladı. Hicri 1006 tarihinde vefat etti. Sivas Meydan Camii avlusunda bulunan türbesinde gömülüdür. Birçok alanda eserleri bulunmaktadır.
Sivaslı Müftüoğlu (....-174
Hicri 1161 yılında vefat etmiştir. (Ayn-ül-Hayat) adlı eseri bulunmaktadır.
Numan Efendi (Sarı Hatipzade) (....-176
Devrin bilgin ve erdemli kişilerinden Şeyh Ahmed Efendi’nin oğlu olan Müftü Numan Efendi, Sivas’ın Sarı Hatip Oğulları ailesine mensuptur. Konağı, yaptırdığı çeşmesi ve
kütüphanesi Ulu Camii’nin batısına düşmektedir. Hicri 1182-Miladi 1768 yılında vefat etmiş kütüphanesi ile çeşme arasındaki aile kabristanına defnedilmiştir.
Büyük Türk Halk Musikisi sanatkarı ve derleyicisi Muzaffer SARISÖZEN’de Sarıhatipoğulları ailesine mensup olup, Müfti Numan Efendi’nin torunlarındandır.
İvazzade Halil Paşa (....-1804)
Sadrazam İvaz Mehmet Paşa’nın oğlu. Babasının yüksek makamından dolayı çabuk ilerledi. Mirahur, Çavuşbey Tütün gümrüğü emini, Sadaret kethüdası, Rumeli Valisi, Hatin muhafızı oldu. Sadrazamlığa getirildi. (1769) Serdar-ı ekrem sıfatı ile Rus Savaşlarına katıldı. Kartal Sahrasında bozguna uğradı. Önce vezirliği alındı. Filibe’ye sürüldü. Sonra affedilerek Eğriboz, Bosna, Selanik ve nihayet Sivas Valiliğine getirildi. 1777 yılında vefat etti.
Mur Ali Baba (....-1804)
Halk arasında Mor Ali Baba namıyla tanınan Mur Ali Baba’nın asıl adı Mehmed b.ahmed’dir. Kerkük Türkmenlerindendir. Hicri 1301 (1804)de vefat etmiştir. Mur Ali Baba Camiisinin bulunduğu yerde gömülüdür. Tenbih-üs-salikiyn adlı basılmamış el yazması bir eseri bulunmaktadır.
Sıdkı Efendi (Sıdkı-i Sivasi) (1809-1865)
Divan Şairi. Yağcızade Ömer Sıdkı Efendi, 1809 tarihinde Sivas’ın Ferhat Bostanı Mahallesi’nde doğdu. İyi bir öğrenim gördü. 1833 yılında nüfus katibi idi, 1838 de Sivas Nüfus Mukayyiti oldu. 1839 da bu görevine “erbab-ı reşid ve fetanetten olduğu” gerekçesiyle Hafik ilçesi Görmaşlı Aşireti Nüfus mukayyitlikleri de eklendi. Bu sırada adından bahsedilirken Ömer Sıdkı Beyefendi denilmektedir. Fakat ömrünün sonlarına doğru Sıdkı Efendi olarak anıldı. Bir görevi de, avlusunda Kanuni Sultan Süleyman’ın oğlu Şahzade Beyazıt ve torunlarının gömülü bulunduğu Melik Acem Zaviyesi’nin türbedarlığı idi. Sıdkı Efendi kudretli bir divan şairidir. Henüz 28 yaşında iken Erzurumlu Emrah’ın takdir ve hayranlığını kazanmıştı. Gazellerinde çok başarılı olan Sıdkı, düşürdüğü tarihlerde ise çok ağdalı bir dil kullandı. Şiirlerine yazmalarda ve eski cönklerde rastladığımız Sıdkı-i Sivasi’nin elimize ulaşan az sayıdaki koşmaları devrin modasına uyarak yazdığı düşünülebilir. Koşmaları da gazelleri gibi başarılı olup dili Osmanlı kalem efendisine yakışır biçimdedir. Tapşırmalı şairlerle şiirleri karıştırılan Sivaslı Sıdkı’nın en çok Tarsuslu Sıdkı ile şiirleri karıştırılmıştır.
Abdülkadir Gulami (1854-1886)
Mur Ali Baba’nın büyük oğludur. H.1273 yılında Sivas’ta doğmuştur. İlk tahsilini babasından ve Altınoğlu Mehmed Efendi’den aldığı derslerle tamamlamıştır. Takiben Sivas’ın o zaman en meşhur ulemasından olan “Ehramizade hacı Mehmed” Efendi’den diploma almıştır.
Sivas’ın ilk Milli Eğitim Müfettişlerindendir. Sivas, Amasya, Tokat, Çorum ve Şebinkarahisar’ın merkez ve mücavir alanlarında ilk resmi okulların açılmasında da öncülüğü ve büyük hizmetleri olmuştur.
Gulami’nin H.1291 yılında “Matbay-ı amire” tarafından basılmış bir “Divanı” vardır. “Tac-ül muhakkıkiyn ve Mirc-ıl-müştakiyn” adlı eserleri basılmamıştır.
Babasından dört yıl sonra 1889 yılında vefat etmiştir.
Fazlullah Moral (1878-.....)
Mur Ali Babanın torunu ve Gulami Abdulkadir Efendinin oğludur. 1878 yılında Sivas’ta doğmuştur. Babası gibi güzel yazan bir şair olan Fazlullah Moral’ın şiirleri didaktik bir hususiyet gösterir. Mutasavvıf bir aile ocağında yetiştiği için eserlerinde tasavvufi ve ahlaki görüşler yer almıştır.
Meslek hayatında Amasya, Tokat, Urfa, Mardin, Şebinkarahisar ve Sivas Lisesi’nde, Sivas Öğretmen Okulu’nda Türkçe, Arapça, Farsça, Mantık ve Felsefe dersleri okutmuş, Sivas Dar’ül Hilafe Medresesi’nde uzun müddet müdürlük yapmıştır.
Bu kültürel hizmetlerin yanında Erzurum Kongresi’ne Sivas temsilcisi olarak katılmak suretiyle de vatanın kurtuluşuna vesile olan çalışmalara katılmıştır.
Nüzhet Efendi (Deli Nüzhet Sivasi) (....–188
Devrinin önde gelen ediplerinden erdemli bir kişi olan Nüzhet Mehmet Efendi, Sivas’ta doğmuştur. Matbuat Müdürlüğü ve benzeri bir çok devlet gürevinde bulunmuş, 1888 yılında Sivas’ta vefat etmiştir.
Edebiyat kurallarını ihtiva Mana-yı Kitab) en önemli eseridir.
Abdulkadir Bin kör Ali (....-1894)
Sivas’ta doğmuş ve Hicri 1310 yılında vefat etmiştir. Türkçe şiirlerini kapsayan bir Divan-ı bulunmaktadır.
Halil Rıfat Paşa (....-1907)
29 Aralık 1882 yılında Sivas Valiliği’ne atanmıştır. Bölge itibari ile eyalet merkezi olan ve dört sancağı bulunan Sivas’ta Halil Rıfat Paşa bilhassa yol, içme suyu, okul, tarım ve orman alanlarında unutulmaz hizmetler yapmıştır. Trabzon-Canik (Samsun) Elazığ-Malatya-Hasan Çelebi sınırına kadar 410 kilometrelik Bağdat yolunu yaptırmış bu yol üzerinde 314 köPage Rankingü ve 829 menfez inşa etmiştir. Çamlıbel’e kendi parası ile bir çeşme yaptırmıştır. Tokat-Niksar Ünye’ye kadar olan 76 kilometrelik şoseyi, ayrıca Kelkit Irmağı üzerinde 630 metre uzunluğunda 41 gözlü Hamidiye adlı köPage Rankingüyü ve bunlar dışında 55 köPage Rankingü ile 32 menfez inşa ettirmiştir. Yozgat-Çorum sınırına kadar 63 kilometre yol açtırmış ve köPage Rankingüler yaptırmıştır. Merzifon-Osmancık İlçesi arası yolu 59 kilometrelik bir şose ile bağlattırmıştır. Şebinkarahisar’dan Trabzon ve Giresun illerine kadar, 64 kilometrelik bir yol ile Sivas-Hafik-Zara-Koyulhisar -Mesudiye ve Ordu illerine kadar 212 kilometrelik şose, 92 köPage Rankingü, 300’den fazla menfez yaptırmıştır. Ayrıca Sivas’ın kasabalarının ve bir çok köyün yollarını inşa ettirmiştir. Yol davasındaki şu sözü tarihe geçmiştir. “Gidemediğin yer senin değildir” Bütün bu hizmetleri sonunda Sivas’tan görev icabı ayrılarak İzmir’e tayin olmuş ve 1907 yılında vefat etmiştir.
Vali Muammer Bey (1874-)
1874’de İstanbul’da doğmuştur. Mülkiye mezunudur. Fransızca, Arapça, Farsça ve Ermenice dillerini bilirdi. Memuriyete 1899’da Sivas Vilayet Maiyet Memurluğu ile başlamıştır. 1902’de Hafik Kaymakam vekilliği yapmış, aynı yıl Kangal Kaymakamlığı’na atanmıştır. 1908’de bu tarihte Sivas’a bağlı olan Aziziye Kaymakamlığına getirilmiş, 1909’da Kayseri Mutasarrıflığına terfi etmiş, 1911’de Adana Valiliğine oradan Konya Valiliğine, 1913’de Sivas Valiliğine atanmıştır.
Vali Muammer Bey 1923 yılında Sivas milletvekili seçilmiştir.
İhramcızade İsmail Hakkı Efendi (1880-1969)
1880 yılında Sivas’ta doğmuştur. Dedelerinin Kabe’nin ihramını değiştirmek gibi bir görevi olduğundan aile isimleri “İhramcızade” olmuştur.
Ulu Camiyi onarması, birçok köye su getirmesi, köPage Rankingü ve 27 adet çeşme yaptırması önemli hayır işlerindendir. 1969 yılında vefat etmiştir.
M.Samih Fethi (1886-)
Mehmet Samih Fethi, 1886 yılında Sivas’ta doğdu. Sivas’ın Alaaddin Paşalar ailesine mensuptur. Samih Fethi muntazam bir öğrenim gördükten sonra Sivas lisesi’nde Tarih ve Coğrafya öğretmeni olarak görev yapmıştır. MeşhurTurhan Tan ve Bedia Tan’ın babasıdır.
Hayri LÜTFULLAH (1889–1930)
Sığırcızade Hayri Lütfullah adı ile tanınır. 1889 yılında doğmuştur. Hukuk Fakültesine devam etmiştir. Kuvvetli bir yazar ve şairdir. Belediye reisliği de yapmış, Kızılırmak gazetisinde makaleler yazmıştır. 1930 yılında ölmüştür.
Mehmet Şükrü AKKAYA (1894-1971)
Yazar, dilbilimci. Orta öğrenimini Kuleli Askeri Lisesi’nde tamamladı. Harbiye mektebindeki öğrenimi sırasında orduya alındı. Çanakkale Savaşı’na katıldı. 1927’de askerlikten ayrılarak dil ve tarih öğrenimi için Almanya’ya gitti. Türkiye’ye döndüğünde Türk Dil Kurumu uzman üyesi oldu. Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’nde doçent olarak görev aldı. 1959’da emekliye ayrıldı.
Eflatun Cem GÜNEY (1896-1981)
Kendinin çoğu kez sohbetlerinde açıkça ifade ettiği gibi 1896 doğumlu olan merhum Eflatun Cem soyca Sivas’lıdır. Çocuk yaşta babasını ve annesini kaybetmiş, büyük güçlükler içerisinde 1917-18 ders yılı sonunda Sivas Sultanisini (lisesi) bitirmiştir. Birçok ilim ve san’at adamı ile her sahada büyük şahsiyetlerin yetişmesine vasıta olan merhum Eflatun Cem fiilen elliiki yıl devlet ve millet hizmetinde bulunmuştur.
Büyük emek ve uzun çalışmalar neticesinde 62 kitabı yayınlanmış olan yazarın eserleri yedi bölümde tasnif edilebilir: Masallar (30 kitap), Halk Hikayeleri (6 kitap), Halk Fıkraları (1 kitap), Aşıklar ve Şiirleri (6 kitap), Halk Bilimi (2 kitap), Halk Eğitimi (13 kitap), Şiir ve Nesir (3 kitap)
Eflatun Cem halk edebiyatı ve folklor alanında hem teorisyen hem de uygulamacı olarak büyük çalışmalar yapmıştır. Kerem ile Aslı, Tahir ile Zühre gibi halk hikayelerimizin bizlere ulaşmasını o sağlamıştır. 2 Ocak 1981 yılında vefat etmiştir.
Muzaffer SARISÖZEN (1899-1963)
Muzaffer Sarısözen 1899 yılında Sivas’ın Camii Kebir (Ulu Camii) mahallesinde doğmuştur. Babası Sarı Müderris Hüseyin hüsnü Efendi, annesi Zeliha Hanımdır. Aile ismi “Sarıhatipzadeler” ya da halk arasında maruf olan şekliyle “saçlılar”dır.
Sarısözen sanatçı bir ailenin beş erkek çocuğundan en küçüğüdür. Ağabeyleri; Rüştü Sarısözen, Sırrı Sarısözen, Fehri Sarısözen, Abdülkadir Sarısözen’dir.17.Yüzyılın divan şairlerinden meşhur müftü Numan Efendi de bu ailenin en büyüğüdür.
İlköğretimini Sivas Sultanisinde (lisesi) tamamlayan Sarısözen Birinci dünya ve Kurtuluş Savaşlarını müteakip Öğretmen Yardımcılığı imtihanını vererek öğretmenlik
görevine başlamış, müzik kabiliyetinin farkına varıldıktan sonra, sivas ili hesabına “İstanbul Belediye Konservatuarı’na gönderilmiştir.
Muhtelif orta dereceli okullarda müzik öğretmenliği yapmış, ciddi bir batı müziği eğitimine imkan sağlamak için özel bir müzik okulu açmış, ancak çevrenin bütün takdir ve teşviklerine rağmen batı müziği öğrenmeye istekli gençler bulunamadığından okul kapatılmıştır.
5 kasım 1931 yılında A.Kutsi Tecer ile beraber “Sivas Halk Şairleri Bayramı”nı gerçekleştiren Sarısözen bütün hayatını Türk Halk Musikisinin temel yapı taşları olan türkü ve halk çalgılarını derlemeye vakfetmiş 1937-1953 yılları arasında 10.000 civarında türkü ve 10 kadar halk çalgısı derlemiştir. 1953 yılında İzmir, 1954 yılında İstanbul Radyosu “Yurttan sesler” topluluklarını kurmuştur.
Radyodaki çalışmaları esnasında, halk müziği sanatçısı “Neriman Altındağ” ile evlenmiş, bu evlilikten “Melili” adında bir oğulları olmuştur.
1949-1950 yıllarında yine ilk defa onun gayretiyle “Halk Oyunları Topluluğu”muz Milletlerarası yarışmalara katılmış ve başarı kazanmıştır.
Derleme ve icra çalışmalarının yanında yayın yapmayı da ihmal etmemiş, büyük bir heyecanla kaleme aldığı makaleleri muhtelif dergilerde yayınlamıştır.
“Seçme Köy Türküleri”, “Yurttan Sesler”, “Türk Halk Musikisi Usulleri” en önemli eserlerindendir.
Ömer ALTUĞ (1905–1965)
Bestekar ve Tanburi Ömer Altuğ, 1905 yılında Sivas’ta doğmuştur. Babası Mehmet Kamil Bey’dir. Sivas’ta Rüşdiye’yi bitirmiş, bir süre Sultani’de okumuştur.
Vehbi Cem AŞKUN (1909-1979)
Sivas Folkloru denildiğinde hemen aklımıza gelenlerin başında yer alan Vehbi Cem Aşkun, 1909 yılında Sivas’ta doğdu. Babasının adı Ömer Lütfi, annesinin adı Huriye’dir. İlk ve Orta öğrenimini Sivas’ta yaptı. Takiben izmir Erkek Öğretmen Okulu’nu bitirdi. Yedi yıl Merzifon’da ilkokul öğretmenliği yaptıktan sonra Gazi Eğitim Enstitüsü’ne devam etti ve burayı bitirdikten sonra Sivas Ortaokulu’na tayin oldu. 45 yıl fiilen yazarak, okutarak Sivas’a hizmet etmiştir.
1929-30 yıllarında İzmir’de Hizmet, Ahenk, Yeni Asır, Halkın Sesi, Anadolu Gazeteleri ile Fikirler adlı dergide yazmaya başlayan Vehbi Cem, Sivas’ta Şair Feyzi Kutlu ve Avukat Ahmet Göze ile Kızılırmak ve Ülke gazetelerini çıkarmış ve yönetmiştir. Yine Sivas’ta 4 Eylül ve Yayla dergilerini çıkartan Vehbi Cem Aşkun ayrıca Çığır, Dikmen, Sanat Gazetesi ve Ulus Gazetelerinde yıllarca yazı yazmıştır.
Çok verimli bir yazar olan Vehbi Cem Aşkun’un otuza yakın basılmış eseri vardır. Bazıları şunlardır; Oğuz Destanı, Sivas Folkloru, Sivas Kongresi, Aşık Ruhsati, Kader (roman), Sivas Sultanı Kadı Burhanettin, Duygu Dünyası, Mevlana ve Mesneviden Seçmeler.
Ömrünü Türk kültürüne hizmet etmeye adamış olan Vehbi Cem Aşkun 1979 yılında vefat etmiştir.
İbrahim ASLANOĞLU (1920-1995)
1920 yılında Tokat’ta doğdu. 1944 yılında Sivas İlköğretmen Okulundan mezun olup vatani görevini yaptıktan sonra Sivas’ın Divriği ilçesine öğretmenlik görevine atandı. Bulunduğu yerde halk Edebiyatı ve folklor araştırmalarına yöneldi. Çalışmaları 4 Eylül, Yeni Mecmua, Yapı ve Sivas dergilerinde yayınlanmaya başladı. 1973 yılında Sivas Folkloru dergisini çıkardı. 1979 yılına kadar 78 sayı basıldı. Altı ciltlik bu eser Sivas folklorunun araştırılmasında ve tanıtılmasında en önemli kaynak oldu. Bu arada yirmiye yakın kitap yayınladı. 1981 yılında İhsan Hınçer Türk Folkloru’na hizmet Ödülünü aldı.
Türk folkloruna yaptığı büyük hizmetlerinden dolayı 1995’te Cumhuriyet Üniversitesi’nce “Onursal Bilim Doktorluğu” ünvanı verildi ve aynı yıl İstanbul’da vefat etti.
Prof.Dr.M.Kaya BİLGEGİL (1921–1987)
Bilim adamı, yazar. Gürün’de doğdu. Orta öğrenimini Gürün, Sivas ve İstanbul’da yaptı. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümünden mezun oldu. İzmit, Trabzon ve Adana Liselerinde edebiyat öğretmenliği yaptı.
Akademik hayata geçiş yaparak çeşitli üniversitelerde öğretim üyeliği ve fakülte dekanlığı yaptı. 21, Ekim 1987’de İstanbul’da vefat etti.
Prof.Dr.Sedat Veyis ÖRNEK (1927-1980)
Bilim adamı, yazar. Zara İlçesinde doğdu. Orta öğrenimini Sivas’ta yaptı. Yüksek öğrenimini Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde tamamladıktan sonra Almanya’da Tübingen Üniversitesi’nde dinler tarihi ve etnoloji alanında doktora yaptı. Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’nde etnoloji asistanı (1961), doçenti ve profesörü (1971) oldu.
Sivas Hakikat gazetesinde 1949’da yayınlanan ilk öyküsünden sonra Varlık, Değişim, Sır, Türk Dili dergilerinde öyküleri, eleştirileri, kısa oyunları, çevirileri yayınlandı. Daha çok oyun yazarı olarak tanındı. Kurt, Pirinçler Yeşerecek, Manda Gözü adlı oyunları yazdı.
Hasan Hüseyin KORKMAZGİL (1927-1984)
Şair- yazar, Gürün’de doğdu. Orta öğrenimini Niğde Ortaokulu ve Adana Erkek Lisesinde yüksek öğrenimini Gazi Eğitim Enstitüsü Edebiyat bölümünde tamamladı. 1955-1960 arasında Gürün ve Sivas’ta arzuhalcilik, tabelacılık, hayvan bakıcılığı, toprak işçiliği yaptı.
Daha sonra Ankara’da Akis dergisinde çalıştı. Gazete ve dergilere Hüseyin Korkmazgil imzasıyla mizah öyküleri, fıkralar yazdı. Forum dergisini devralıp, yönetti (1968-1970) İlk şiiri 1959’da Dost dergisinde yayınlandı. Daha sonra Yelken, Ataç, Varlık, İmece, Yön, Sosyal Adalet dergilerinde çıkan yazı ve şiirleriyle tanındı. 1963’te yayınlanan Kavel adlı bir şiir kitabıyla 1964 Yeditepe Şiir Armağanı’nı 1971’de Kızılkuğu kitabındaki şiirleriyle TRT Şiir Sanat ödülünü aldı. 1981’de Filizkıran Fırtınası adlı yapıtıyla Ömer Faruk Toprak Şiir Ödülü ile Nevzat Üstün Şiir Ödülü’nü kazandı.
İbrahim Kurbani ( 1945 - 1998)
Tokat'ın Alanyurt köyünde Doğdu.İlkokulu köyde okuduktan sonra.Babasının tavsiyesiyle İstanbulda Hafızlık Yaptı.Orta ve Lise Öğrenımını dışardan verdi.1981 yılında Sivas'a yerleşmiştir.Çeşitli İlçelerde Öğrenciler okutmuş ve bır çok öğrenci yetiştirmiştir.En kucuk oğlunuda hafız olarak yetıştırmış ve bır çok ilde ve Türkiye'de dereceler almasını sağlamıştır.Lisans eğitimini sürdürmesine ömrü yetmemiş ve en son görev yaptığı Cumhuriyet Ünüversitesinde namaz Kıldırdığı esnada 1998 yılında vefat etmiştir.