Topal Sevda Topal Sevda Dün sahilde karşılaştık
Bir an gözüm ısırdı,sonra birden tanıdım
Düşmemek için zor tuttum kendimi
Bacaklarım titredi,bir ağaca yaslandım
Yırtılan bir mektup gibi
Sisli hatıraların gerisinden bakıyordu
Eski bir sevdanın durulmamış nehirleri
Çırpınarak yüreğime akıyordu
Hatırladığım bir sonbahar günüydü,
Karşımızdaki yeni eve taşındılar
Bütün gün bakışıp duruyorduk
Gözleri sanki birer kurşundular
O zamanlar ben, zıpkın gibi bir çocuktum;
Liseye yeni başlamıştım
Onun saçlarını geriye savurup
Çapkınca gülümsemesinden hoşlanmıştım
Ne zaman cama çıksam, karşı balkonda
Itırlı bir çiçek gibi tütüyordu
Ne zaman buluşalım desem, olmaz diyordu
Mektuplaşmak ona yetiyordu
Bir Temmuz akşamıydı, unutmam
Yazlık sinema daha yeni dağılmıştı;
Bahçe kapısında sıkıştırıp öpmüştüm,
İçeri kaçıp saatlerce ağlamıştı
Sonraları çok kanuştuk, gezdik
Bazen ağlaşıp bazen gülüştük
Çılgın gibiydik, her fırsatta buluştuk,
Uluorta öpüştük, herkesin diline düştük
Ailesi baş edemedi, Mersin deki halasına gönderdi
Hiç arayıp sormadım
Ben o sıralar devrimci oldum.
Mahalleden ayrılıp yıllarca evede uğramadım
Dünyam değişmişti artık
Memleketin gidişatını hiç mi hiçbeğenmiyordum
Forumlara,yürüyüşlere katılıyor,
Durmadan şiir okuyup,ajitasyon çekiyordum
Ah o gençlik rüzgarı ah
Ezilen insanları tek başıma kurtaracağmı sandım
Anarşik bir eylem sırasında
Seken kurşunlarla bacağımdan yaralandım
Ameliyatın ardından yıllarca yattım içerde,
Dosyam bir hayli kabarmıştı
Beni o nemli koğuşlarda
Vefakar anamdan başka hiç kimse aramamıştı
İçerden çıkınca onu sordum
Bir astsubayla evlenip buradan gitmişti
Oysa kibrit ağusuyla koluma dağladığım
İsmi hala silinmemişti
Hayat devam ediyordu
İçkiye vurmuştum, unutmayı denyordum
Pencerenin önünde, kuruyan bir çiçek gibi
Günden güne tükeniyordum
Anam çökmüştü artık,ölmeden mürüvvet istiyordu
Bazan oturup dertleşirdik
Kimsesiz bir kadın varmış,körmüş, olur demiş
Bende fazla uzatmadım,evlendik
Geçmişe ait ne varsa; mektuptu,resimdi
Bir bir ayırıp yaktım ateşte
Nasıl gittiğini sorarsanız, ne bileyim,
Kör topal gidiyor işte
Ne varki, o hırçın saçları hep yüzüme savruluyor
Balkona her baktığımda.
Pişmanlık, bir eski yara gibi
Hala kımıldayıp duruyor onu hatırladığımda
Biiyorum, onunla olsaydım
Böyle kavga edip durmazdım yüreğimle.
Biliyorum, bu sevdayı ben yıktım,
Ben öldürdüm bu hoyrat ellerimle.
Dün sahilde karşılaştık
Bir an boş bulundum,sendeler gibi oldum
Öyle bir baktı ki, ben o gözlerde
Bir ömrün bütün acılarını buldum
Bir şeyler söylemek ister gibiydi
Başını eğip, gitti çocuklarının yanına
Nedendir bilmiyorum, fakat
Gimek istemedi sanki, kocasının koluna
Ardından koşup durduramadım, ona soramadım
Öylece dona kaldım
Çünkü o anarşik eylemden beri
Ben artık deynekli bir topaldım... Yusuf Hayaloğlu |