Tekil Mesaj gösterimi
Alt 17.02.08, 16:13   #4 (permalink)
Kullanıcı Profili
tualim
Administrator
 
tualim - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
Üyelik tarihi: Jan 2008
Mesajlar: 2.920
Konular: 3793
Puan Grafiği
Rep Puanı:22464
Rep Gücü:20
RD:tualim has a reputation beyond reputetualim has a reputation beyond reputetualim has a reputation beyond reputetualim has a reputation beyond reputetualim has a reputation beyond reputetualim has a reputation beyond reputetualim has a reputation beyond reputetualim has a reputation beyond reputetualim has a reputation beyond reputetualim has a reputation beyond reputetualim has a reputation beyond repute
Teşekkür

Ettiği Teşekkür: 125
207 Mesajına 2.103 Kere Teşekkür Edlidi
:
Wink

e-Türk-İtalyan Münasebetleri:
İtalya ile imzalanan 1928 Antlaşmasının iki ülke münasebetlerinde meydana getirdiği dostluk bir müddet devam etmiştir. 4 Ocak 1932'de İtalya ile Ankara'da imzalanan bir antlaşma ile Meis ve Anadolu sahillerindeki birkaç küçük ada üzerindeki ihtilaf halledilmiştir. Bunun yanı sıra 1928 Antlaşmasını 5 yıl süreyle uzatan ek protokolde taraflar arasındaki dostluğun gelişmesi ümidini doğurmuştu. Ancak , İtalya'nın 1934'te Orta ve Yakın Doğu'ya yayılma emellerinin ortaya çıkması, münasebetlerin bir anda bozulmasına yol açmıştır.


İtalya'nın 3 Ekim 1935'te Etopya'ya saldırması, Türkiye'nin İngiltere ile sıkı bir iş birliği yapmasına neden olmuştur. 1936 yılında İtalya'nın on iki adayı, özellikle Leros Adası'nı tahkim etmesi, Türk-İtalya münasebetlerinde gerginliğin hat safhaya ulaşmasına sebep teşkil etmiştir. Ayrıca İtalya, Türkiye'nin talebi ile toplanan Montreux Konferansı'na katılmamıştır.


İtalya ile yaşanan gerginlik bu devletin ; Temmuz 1936'da Türkiye'ye 1928 Antlaşması'na bağlı olduğunu bildirmesi ve İngiltere ile 2 Ocak 1937'de Akdeniz konusunda yaptığı bir antlaşma yeni bir yakınlaşmaya sebep olmuştur. Türk-İngiliz yakınlaşmasından çekinen İtalya'nın İngiltere ile yaptığı antlaşma, Türkiye ile olan münasebetlerinin de düzelmesine yol açmıştır.


Türk-İtalyan münasebetlerinde meydana gelen bu düzelme Hatay Meselesi yüzünden Fransa ile arası açılan Türkiye'nin de işine gelmiştir.


2-3 Şubat 1937'de Tevfik Rüştü Aras ile Kont Ciano arasında yapılan Milano görüşmeleri yeni bir iş birliği havası yaratmakla birlikte İtalya ortamdan istifade etmek yoluna gitmiş ve Türkiye'yi İtalya-Almanya safına çekmeye çalışmıştır.


10-11 Eylül 1937'de Avrupa devletlerinin katılması ile Nyon'da gerçekleşen konferansa Almanya ,İtalya ve Arnavutluk katılmamışlardı. Nyon Konferansı, Akdeniz'de meydana gelen korsanlık olaylarının önlenmesi için düzenlenmişti. Bu olaylarda İtalya'nın rolü olduğu iddia edilmiştir. Türkiye, konferansta Fransa ve İngiltere'yi desteklemiştir.


Türkiye'nin bu devrede yavaţ yavaţ statükocu gruba kayması İtalya'nın Türk ülkesi üzerindeki emellerinden kaynaklanmıştır. Çünkü İtalya'nın davranışlarında Türk dış politikasını etkileyen önemli talepler mevcuttur.


f-Türk-Alman Münasebetleri
Birinci Dünya Savaşı sonrasında Almanya'ya zorla kabul ettirilen Versailles (Versay) Antlaşması, bir müddet Almanya'nın Avrupa diplomasisinden uzak kalmasına sebep olmuştur.1919-1932 yılları arasında Türk-Alman münasebetleri normal siyasî temastan öteye geçmemiştir.1933 yılında başlayan Nazi iktidarıyla birlikte Almanya, siyasî ve iktisadî nüfuzunu arttırmıştır.1934 yılından itibaren Türkiye, Almanya ile sıkı bir iktisadî iş birliğine girmiştir. Almanya,Türkiye üzerindeki iktisadî nüfuzunu kullanarak Türk-Sovyet ve Türk-İngiliz münasebetlerinde gerginlik yaratıp Türkiye'yi revizyonist guruba çekmeye çalışmıştır.


Almanya stratejik önemi haiz Boğazların kendisi tarafından uygun görülmeyen bir statüye bağlanacağı endişesiyle, Montreux (Montrö) Sözleşmesine katılmadığı gibi tasvip etmediğini de açıklamıştır.


Bu tip olumsuzlukların yanı sıra Türkiye, Almanya ile olan iktisadî iş birliğinden vazgeçmeyecektir.1938 yılında Alman Ticaret Bakanı Funk'un Türkiye'yi ziyareti sırasında üzerinde mutabakata varılan;Türkiye'ye on yıl süreyle 150 milyon mark kredi verilmesini öngören antlaşma 16 Ocak 1939'da Berlin'de imzalanmıştır. Yine 25 Temmuz 1938'de Berlin'de iki ülkenin imzaladığı bir ticaret antlaşması ile de Türk-Alman ticarî münasebetlerinin geliştirilmesine çalışılmıştır.


Almanya, iktisadî gücünü kullanarak Türkiye'ye karşı gerçekleştirmek istediği politikada başarılı olamamıştır. İtalya-Almanya tehlikesi,Türkiye'nin kararını 1939 yılında kesinleştirecek ve antirevizyonist statükocu devletlerin yanında yer almasına yol açacaktır.


g-Türk-İngiliz Münasebetleri:
Lozan görüţmelerinde İngiltere'nin olumsuz tutumu ve 1926'da Musul Meselesi'nin Türkiye aleyhine neticelenmesi,iki ülke arasındaki münasebetlerin bir müddet dostane olmayan bir seyir takip etmesine sebep olmuştu. Ancak, Türkiye'nin batılı devletlerle iş birliğine yönelik bir dış politika takip etmesi,1932'ten itibaren Türk-İngiliz münasebetlerinin yavaş yavaş gelişmesinde rol oynayan önemli faktörlerden birisidir.


Almanya ve İtalya'nın Doğu ve Akdeniz politikası 1934'den itibaren Türkiye'nin İngiltere'ye daha da yakınlaşmasını sağlayacaktır. 1936'da gerçekleşen Montreux Boğazlar Sözleşmesi, Türk-İngiliz yakınlaşmasında bir dönüm noktasıdır. Montreux'de İngiltere ,Türkiye'yi desteklemiştir.


1938 yılına gelindiğinde Türkiye ve İngiltere arasındaki iktisadî münasebetlerin gelişme gösterdiği görülmektedir.27 Mayıs 1938'de iki devlet arasında Türkiye 10 milyon sterlinlik kredi açılmasını öngören bir antlaşma imzalamıştır.


1937 tarihli Nyon Konferansı'nda Türkiye İngiltere'yi desteklemiş, 19 Ekim 1939'da ise Türkiye,İngiltere ve Fransa arasında imzalanan karşılıklı yardım antlaşması ile de Türkiye-İngiltere iş birliği kesinlik kazanmıştır.


h-Montreux (Montrö) Boğazlar Sözleşmesi:
Misak-ı Millî'de, Boğazlar konusu "...İstanbul kenti ve Marmara denizinin güvenliği her türlü tehlikeden uzak kalmak şartıyla, Akdeniz ve Karadeniz boğazlarının dünya ticaret ve ulaşımına açılması konusunda, bizimle birlikte, öteki tüm devletlerin oy birliği ile verecekleri karar geçerlidir" şeklindeki ifadeyle esasa bağlanmıştı. Lozan görüşmelerinde, Boğazların durumu ile ilgili olarak İngiltere, Fransa, İtalya, Japonya, Bulgaristan, Yunanistan, Romanya, Yugoslavya, Sovyetler Birliği ve Türkiye'nin imzaladığı bir Boğazlar Sözleşmesi hazırlanmıştı. Bu sözleşmede geçişlerle ilgili esaslar genel olarak Misâk-ı Millî esasına uygun olmakla birlikte sözleşmeye ısrarla Boğazların silâhtan arındırılmasıyla ilgili hükümlerin konması, Türkiye'nin güvenliğini tehlikeye düşüren bir durum meydana getirmiştir.

--------------Tualimforum İmzam--------------
TUALİM



Tualimforum kurallarını okuyunuz Lütfen.
Forum kullanımı hakkında bilgi için TIKLAYINIZ%TIKLAYINIZ.
Soru ve sorunlarınızı BURADAN bize yazabilirsiniz.
Kurallara uymayan kişilerin tualimforum'a girişleri yasaklanacaktır.
Lütfen imzanıza site adı, link içeren resimler koymayınız sorgusuz silinecektir.
tualim isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla