Kenar Mahallede Bir Pazar Günü Kenar Mahallede Bir Pazar Günü Kenar mahallede bir Pazar günü Buğulanır toprak, yol ve damlar Sabah güneşinin ilk akıntılarında, Göğü turuncu bir ağ kaplar Konuşmalar, küfürler, çocuk çığlıkları, Öper yüzünü yeni bir sabahın Çamaşırlar hışırdar avlularda, Bayrakları gibi fukaralığın Kahveye çıkar birer ikişer erkekler, Yayılarak otururlar iskemlelerde Çay bardakları şıngırdar, radyo bağırır, Bir haftanın yorgunluğu atar iliklerde Ötelerde portakal bahçelerinde Gün ışığı dans eder, sabah yeliyle Arklardaki sular el çırpar Ürpertiden toprağı titretircesine Bir çocuk çitleri usulca aşar Geçer uyuklayan bekçinin önünden Gömleğinin içinde bir damla kalır Uzayıp giden portakal denizinden Tulumbada yüzünü yıkar bir işçi Daha uyanmayan karısına seslenerek Kalkar kadın elinde eski bir havlu Geceki yorgunluğu anlatır ezilerek Bir kumru tüner dallarına Avludaki yaşlı dut ağacının Ona sevgiyle gülümser Sonra sarar belini kadınının Sokaklarda satıcıların bağırtıları Kapıların önünde iyice tizleşir Kenar mahallede bir Pazar günü Böyle başladı nasıl biter kimbilir... Çağdaş Türkü |