Yesinler Bakalım... Yesinler Bakalım... "Yiyin ağalar, yiyin!" demişti ya bir şair Gerçi vakit erkendi, bugünü görmüş zahir. Büyük sözü tutuyor, başa geçen zevahir. Yiyorlar usanmadan Yağma Hasan Böreği Vatandaşa kalansa bu yağmanın küreği. Ta tepeden başlıyor kaymağın kapışması Hedef köşeyi dönmek, iş: kap kaç yarışması Az götüren kaybeder sanki aşık atışması... Yiyin ağalar yiyin, feda olsun memleket! Siz böyle götürdükçe belki artar bereket(!) Çankaya bir ulu tepe, pek de mübarek yer, Bir zamanlar var idi orda muhterem peder. Yağmur yükseğe yağar, para parayı çeker. Yeğen yiyorsa biraz, emmi buna neylesin? Elleşmeyin çocuğa, gönlünü şen eylesin. Osmanlıya kızarlar: Yemiş, içmişler diye, Bugünü görmezler mi aslan esir kediye? Rüşvet yok memlekette onun adı hediye! Alan ve satan razı ne halt etsin terazi? Vatandaş yiyor, sür git; yaz gününde ayazı... Ver bankayı kasa: tam, boşaltsınlar üç günde... Kolay mı para yemek(!) her vakit, her öğünde. Yoksa çiçek az gelir beyimiz öldüğünde... Sürünmek dediğin şey garibanın işidir... Hırsız deme hırsıza, o bir yiğit(!) kişidir. Dokuz ekmek düşerdi, doksan ferde bir zaman, Bu yamyamlar çıkalı tükendi o da aman! Takatin varsa eğer birazcık daha dayan... Daha bitmemiş belli ziyafetin sofrası, Devlet malı değil mi yesin domuzun hası... Acep anlar mı bilmem, söylediğim sözleri? Milleti kör sanırken, kör olsaydı gözleri. Pişkin pişkin duruyor kızarmıyor gözleri... Kanun yok, adalet yok; işimiz O'na kaldı. Tükenen bir milletin ahı Allah'a kaldı... Tevfik Yaşar Tekeli |