Neyleyim... Neyleyim... Çile çektim deli gönlüm yol bula; Bir mecrada, taşıp gitti neyleyim?!.. Aşkın mânâ deryâsında durula; Kubbe kubbe, aşıp gitti neyleyim?!.. Ham gevherim işlenirken sarrafta; Yüreğimi, unutmuşum tavafta!.. Ben dönerim, cihân döner bu safta!.. Aklım aşkla şaşıp gitti neyleyim?!.. Bir sevdâ ki dünya, ahret gidecek; Bu hasretim, nefes nefes bitecek!.. Kulluk gerek, her an nefsi güdecek; Ârif, böyle pişip gitti neyleyim?!.. Mevlâ’m, bana bir ruh verdi nûrundan... Cümle mahlûk, can bulmaz mı sûrundan?.. Tecelliden vecde gelen Tûr’undan, Kul, ne hâla düşüp gitti neyleyim?!.. Söze ilhâm, sel sel olup gelende, Gönül bendi, damla damla dolanda; İki cihan, menzilimiz olanda, Her bir emel, coşup gitti neyleyim?!.. Tâ yüreğe, bir dağ bastı bu mühür; Yoktan varı, var edene bin şükür!.. Böyle bir haz, böyle bir şevk bir ömür; Aşk derdimi, deşip gitti neyleyim?!.. Rıfat Araz |