Bu hafta iki yerli, iki de yabancı film izleyiciyle buluşacak...

Yönetmen Hasan Karacadağ’ın gerçek bir hayat hikayesinden yola çıkarak senaryolaştırdığı “SEMUM” adlı filmde, “Semum” denilen şeytani varlıkların bir kadının hayatına girmesiyle gelişen olaylar konu ediliyor. Filmde, Ayça İnci, Burak Hakkı, Cem Kurtoğlu, Sefa Zengin, Bahtiyar Engin, Yıldırım Öcek, Levent Sülün, Nazlı Ceren Argon ve Hakan Meriçliler rol alıyor.

Mustafa Uğur Yağcıoğlu’nun yönetmenliğini yaptığı, dram-komedi türündeki, “SON DERS: AŞK VE ÜNİVERSİTE” adlı filmde, Ferhan Şensoy, Ece Uslu ve Ege Aydan performanslarını sergiliyor.

Yönetmen koltuğuna Mike Nichols’un oturduğu “CHARLIE WILSON’IN SAVAŞI - CHARLIE WILSON’S WAR” adlı filmde Tom Hanks, Emily Blunt ve Julia Roberts gibi ünlü isimler başrolleri paylaşıyor. Senaryosunu Aaron Sorkin ve George Crile’ın yazdığı dram türündeki film, 97 dakikalık seyir keyfi sunuyor.

Giuseppe Tornatore’un yönettiği ve Kseniya Rappoport, Michele Placido, Claudia Gerini ile Margherita Buy’ın oynadığı “ESRARENGİZ KADIN -LA SCONOSCIUTA - THE UNKNOWN WOMAN” adlı filmde, geçmişin hayaletleri arasından şimdiki zamanı arayan bir kadın anlatılıyor

Semum

Yönetmen : Hasan Karacadağ
Senaryo : Hasan Karacadağ
Yapım : 2007, Türkiye
Tür : Korku
Süre : -

Oyuncular
Burak Hakkı, Ayça İnci, Nazlı Ceren Argon, Cem Kurtoğlu

Konu
27 yaşındaki Canan ve kocası Volkan Karaca, yeni aldıkları büyük eve taşınırlar. Her şey çok güzel giderken, günün birinde Canan’a sebebini bilmediğimiz garip şeyler olmaya başlar. Yavaş yavaş başka bir varlığa, kendisine hükmetmeye başlayan bir yaratığa dönüşmeye başlamıştır.

Semum, kendisine hedef olarak neden Canan’ı seçmiştir ve ona ne yapacaktır? Sıradan bir insan için cehennemin kapısı nasıl açılır?

Son Ders: Aşk ve Üniversite

Yönetmen : Iraz Okumuş, Mustafa Uğur Yağcıoğlu
Senaryo : Mustafa Uğur Yağcıoğlu
Yapım : 2007, Türkiye
Tür : Dram
Süre : 90 dk

Oyuncular
Ferhan Şensoy, Ece Uslu, Durul Bazan, Kaan Urgancıoğlu

Konu
Yurt dışından gelen öğretim görevlisi Saffet Hoca’nın üniversitedeki öğrencilerine öğretecekleri, okuldaki müfredatla sınırlı kalmayacaktır. Oysa iddiasızdır; “İlk dersimiz kimsenin buradan alınacak derse ihtiyacı olmadığı” diye başlamıştır dersine.

Yine de öğrencilerin, özellikle de bir tanesinin onu fark etmesi ile bambaşka bir dünya açılır önlerinde. Saffet Hoca’nın geçmişinin açığa çıkmasıyla birlikte, öğrencisi Ulaş ile hayatı garip bir şekilde kesişecektir...