Mehmet Atilla Maraş Şiirleri Aney Bu akşam aklıma yine sen geldin Dersi bıraktım, çalışamadım Saat bire geliyordu Aney Yatamadım, uyku gözüme girmedi. Sen bu saatlardan eskiden Benim beşiğimi sallardın Uykunu harap ederdin benim için Agladığım zaman Sancılandığım zaman Kalkardın süt verirdin Nane kaynatırdın. Aney Canım Aney kurban Aney Hayalin önümde şimdi bir anıt gibi durur Sen şimdi leğenin başına oturmuş Hamur yoğuruyorsun Yarın ekmek yapacaksın akşama kadar Gözlerin tezek dumanından yaşaracak Alnında ter bulgur bulgur kabaracak Sıcak bazlamalar yapacaksın Ben orda yokum ağlayacaksın... Ağlama Aney ağlama Gündür bu nasılsa geçer İnsan insana tez kavuşur. Ben sizi hiç unutmadım Hiç unutmayacağım Ben okuyorum Aney okuyorum Mühendis olacağım Sana yeni "ayzeler" alacağım Dedim ya okuyorum Mühendis olacağım Mektubunda diyorsun ki Bu gece çig köfte yaptık Lokmalar boğazımdan geçmedi Her sofraya oturuşumuzda Senin yokluğun belli oluyor... Biliyorum Aney biliyorum Senin kalbin ipek gibidir. İncedir, yufkadır Benim yokluğuma dayanamazsın "Özledim" diyorsun benim için Ben de özledim seni ley Babamı da, bacımı da kardaşlarımı da Karayazılı memleketimi de Hepinizi özledim Özledim ama gel gör ki kader bu Elvermiyor ne yapacaksın... Rizvaniyede sela şimdi Sisleri perde perde dağıtan bir ses Sonsuzda Allah'a ulaşan bir ses Bir ezan sesiyle uyanır insanlar yorgun geceden Uyanır herkes. Köyden şehire saman taşıyan Deve kervanları gelir bu saatlerde Çıngırak sesleri Geceyle gündüzü birleştirir Sabah olur Babam erkenden işe gider... Aney Evimiz yine o yokuşta mı? Dar sokaklar, taş duvarlar arkasında mı? Eskisi gibi yıkık dökük mü yine? Ah Aney ah İnan unuttum evimizin şeklini O ev denen köstebek yuvalarını Kerpiç damları, kuyu suyunu Sıra gecelerini, Bağ yatılarını Yağmur dualarının anılarını yitirdim Hele sen buraya bir gel de gör Sonsuza uzayan gökdelenleri Sıra sıra taksileri Geceleri renk renk ışıkları Denizde vapurları, balıkçıları Kızları, erkekleri İnsan selini... Ama benim hiç birinde gözüm yok Ne kızlarında ne taksilerinde Ne de gökdelenlerinde Benim aklım sizde ve memleketimde Ben okuyorum Aney okuyacağım. Göreceksin bak mühendis olacağım... Bizim orda "Ezo gelin" türkü türkü uzanır Düğünlerde davullar vurulur Zılgıtlar çalınır Lorke, Delilo oynanır. Böylesine gitar denen çalgıyla Sabahlara kadar ye ye ye diye bağırmazlar Değil mi Aney Hani yaz geldi mi? Evimizin o küçük penceresine Bir çift "yusufututan" kuşu konar ya Hani asmamız üzüm tutar, sumaklar sakızlanır İnsanlar çalışır harıl harıl kış için Güneş yandırır o kavuruk yüzlerini Hani senin elinde "sitil" suyu gidersin İşte o zaman geleceğim Bekle beni. Ah Aney ah Daha neler neler var sana yazamadığım Mektubumu burada bitirirken Beni büyüten ellerinden Binlerce kerre öperim Canım Aney, kurban Aney... Mehmet Atilla Maraş |