Yaprak Kasırgası Yaprak Kasırgası artık kalbim yürüyen bir yokuştur her şeyin bir sessiz karşılığı vardır annemi kaybetmenin sessiz karşılığı nedir - gül denizinde diken fırtınası - gök ağırlığında bir bulut hayır hayır. kokusu uçmamış yastığının, soluğu uçmamış elleri yumak olmuş, dağılmış saçları herşey koca bir evin yorgunluğundan kalmış. eşyanın yalnızlığında şimdi. sanki gözleri bir açılıp bir kapanıyor sanki temiz bir gömlek giymişim yakalarımı düzeltiyor annem annem sıkıca sarılıyorum yastığına annem annem yastık mı sarılıyor bana annem annem alıp yastığı koşturuyorum sulara annem annem çığlığım götürsün seni uzaklara yeşilcik bir çocuktum, tıngırtılı mıngırtılı güney kasabalarında. sınavlara ve sevdalara her an hazırdım. orta halli memur çocuklarının tarihlerinde yazılıdır bu. babam, şarkılarla karışık savaşlarını anlatırdı karıncalarla hamamböceklerinin. annem köşesine çekilmiş pirinçlere yasin okurdu sırtımı sıvazlamak için. omuzlarıma nal düşecek hayatı yoracaktım, yorulan kır çiçeklerinin karşılığında annem annem karanlık adamlar karanlık yüklerini karanlık ceplerime boşaltıyor annem annem ada vapurları, mastika'larla karşılanıp enbüyükfener'lerle uğurlanıyor annem annem o aptal arabesk var ya o aptal olduğu kadar egzos egzos olduğu kadar klakson kulaklarıma pamuk pamuk dayanmıyor annem annem suadiye gençliği esrara yatıyor bir sen misin oğul, bir sen misin bu cehennemin iplerinde oynayan kızgın harem gecesinin suskun çanlarını çalan bir sen misin oğul, bir sen misin mürdüm eriklerini ağacından dağıtan alnımızı nar yapıp çatlatan ki o an, elektrikli tren uçurum yanında yay gibi gerilmişti yıldız kayıyor, dolar kuşatıyordu on bin grostonluk tanker ise petrol boşaltıyordu. yumruk oldum indim aranıza, yani masanıza yanalım dedim pisipisine yanalım aşağısı uçurum uçurum aşağısı annemde ilk yer sarsıntısı yaprak kasırgası annem annem, n'olur kızma arkadaşların çoğu gitti azı kaldı annem annem, n'olur kızma kalanlar işsiz. kupon biriktiriyorlar yüzbinde bir de olsa, asgari ücretle iş bulacak çamaşır tozu annem annem, n'olur kızma kahvelerde oyun falan oynuyorlar ellerindeki son kozu sokaklarda alanlarda uygun adım uygun adım uygun annem annem tüm kapıları çivilemek geliyor içimden... Mehmet Müfit |