Pul Hasta Pul Hasta Bulamadım şu halimden anlayan Gönül hasta, dudak hasta, dil hasta Yağmur yağar dağı taşı ıslatır Yaylalardan uzak kalan sel hasta Eksik olmaz yüce dağın bulutu Vefalı yar seven kesmez umudu Güz erişti menekşeler kurudu Bülbülünden ayrı düşen gül hasta Ateş söner: kıvrım kıvrım sis kalır Çeşme kurur: suya hasret tas kalır Sevda çeken gönüllerde yas kalır Yeller vurup ırgalanan dal hasta Bin cefayla geçiyor bu devranım Dağ misali eksilmiyor dumanım Petek petek ağu tuttu kovanım Çiçek hasta arı hasta bal hasta Aşıklara gam kasavet er gelir Aşk yolunda yürüyenden ter gelir Bazısına beklemeden yar gelir Benden yana ıssız kalan yol hasta İnsafsızım hiç bakmıyor yüzüme Ne söylesem kulak vermez sözüme Teller taktım düzen verdim sazıma Parmak hasta mızrap hasta tel hasta Bahar vakti kızlar varırlar çaya Çare yokmuş aşktan yatan hastaya Kalb mektubum gidip attım postaya Yad eliyle mühürlenen pul hasta... Mehmet Çakırtaş |