Şairin Ölümü Şairin Ölümü (Mayakovski'nin ölümü için) Başka türlüsüne kim inanır, saçmaladığınız söyleniyordu Ama iki başka adam daha, aynı işi tekrarlayan Ve bir üçüncüsü, dünyayı peşinde koşturan Yanyanaydınız, hepinizi sarıp sarmalayan Hiç kıpırtısız bir zaman. Memur evleri ve tüccarlarınki vardı Ağaçlar, avlular vardı yaşayan Ve iki karga, güneşin sarhoş ettiği Dişileriyle hırlaşan iki karga Bundan böyle Budala karılar burunlarını her şeye sokmasınlar diye Şimdi felâket yağıyor üstünüze ! Çizgiler vardı yüzünüzde, yırtık ağlar gibi kırış kırış ve ıslaktı yüzleriniz Gönlünce yaşadığın, düzünelerle yaşadığın Günlerden biriydi o gün Evinin kapısında bir kalabalık Tek bir tabanca sesi hizaya getirmiş hepsini Suların havaya tükürdüğü balık Şenlik fişeği sanarak nasıl koşuyorsa Saz diplerindeki ölümüne Tetikteki kurşunun içini çekmesi gibi, tıpkı öyle. Uyuyordun, dedikodulu ve kıskanç bir döşek sermişlerdi uykuna Uyuyordun, artık susturulmuş, ama hâlâ korkulu ürpertilerle komşu Ve yakışıklıydın, yirmiiki yaşın avuçlarındaydı bunlar Dört bölümlü şiirinde yazılıydı. Uyuyordun, başın yastığındaydı Boylu boyunca yaylanarak En genç efsaneydin başımızda Tetiğini çektiğin kurşun Etna yanardağına benziyordu Gittikçe büyüyordun, ama birdenbire eğilip Korkak ve değersizlerin ayağına yüz sürüyordun... (Çeviri: Erdoğan Tokatlı) Boris Pasternak |