Kuşlar Acıyı Uçar Kuşlar Acıyı Uçar 1. Yüzyıla gebe yalnızlıklardan geçiyorum Kaç yıldır yanık bir yanı var gönlümün İlkyaz penceresinin pervazına Konuyor kar’a sevdalı hüzün Al bu gönlü hicretine susa zamanın Namlular ki eritre’si yeryüzünün Dört bir yanı efgân Mağaralara doğuyorum En soysuz zevklerim sizde kalsın İçimde -şimdi- hasretlerin cengi var Örümcek ağları Çöle çakılı at masalı Ey bende tortulanan Kararan ve çoğalan Sağalmaz bir yara olan insanlık Alın lanetini ebabil kuşlarının Alın ey Soyun soyun karanlıkları Büyük güneşleri dünyanın Umudum Sa çiğ düşmüş yaprağın gölgesi Nerede bulut bulut soluduğum gökyüzü Yorgun gibi örttü Üstüme karanlığını bu şehir Gitmek ve dönmek Miraç gibi Kurgu değil sözlerim Malihulya değil Sevgilim inadına hasret Evet aczimle malûlüm Bağışlar bırakarak çocuklara La ilahe illallah 2. Sen de Muştu uçur halepçe’ye Semalarına aminler işleyen dualarla Sana bir tutsaklıktan söz ediyorum Kırılacak prangası hülyamızın Figana teşnedir mavna yürek Neşterleyen üveyiktir kanayan bir yarayı Kan ayaklı kadının ferman-ı hümayunu Gözleri akşamın kıyısında Dumrul arayan çocuk Bendim şafakta Kuşanan isa yalnızlığını Sende mezarlar kapanır Bende ırmaklar kalır Kumdan halat bükmeden Yürümeden dallarıma tefrika Kuşlar uçun acılarımı Al bu gönlü hicretine susa zamanın Namlular ki eritre’si yeryüzünün Dört bir yanı efgân Duyulan kanat sesleridir simurg’un... Kaynak: Tali Bir Akşam İsmail Aykanat |