Arz-ı Hâl Arz-ı Hâl Bir özür beyanı değilse de bu Sen yine de affet! Simsiyah gecenin orta yerinde Parlak bir yıldız olup, Sipsivri geliyorsan üstüme! Ve açılıyorsa gözlerim, Kapanmayasıya.. Dur orda, insaf et! Bunca hıncına rağmen Yine de affet! ”Biz bir taneyiz” zirvelerinde Kayıp gitmişsem ellerinden; Buz kalıbı gibi! Sensizliğin ateşiyle yaklaşma Mecbura şartlanmış, Özür beyanı ile eritme de Sevgi sıcağınla yok et Gör güzelliğini, Affet! Hasretinden Her gün ayakta karşılıyorsam Güneşin doğuşunu Ancak senli zamanların yadı Ayak uydurabiliyorsa Sabahların aydınlığına Yüzüme çarptığım buz gibi sular Hemen de kuruyorsa Ve acıkmışlığım sadece sensen Özür beyanı olmasın Kahvaltı fidyem Güçlü sensin, idrak et Sen yine de aç koma Affet! İş, güç, talim.. En meşgul vakitlerimde Geçmişten ve duygulardan En uzak olduğum zamanlar Bir cümle, bir kelime, bir mimikle Geliyorsan yanıma kadar Ve ben taş taşısam bile Tebessüm edebiliyorsam Al birazını sırtımdan, Yükümü hafiflet Gençsin; Durdur zamanı özür olmadan Sen yine affet! Denemekle varılmıyor her yere Yaklaşsam bile Dışlayamamışsam seni benliğimden Olanlara rağmen Zulmüm geri tepti herhalde Ve sen hala dipdiri İçimdeysen.. Gayrı hüküm sana geçti muhakkak Sür saltanatını, devam et İster vur yerlere burnum üstüne, İstersen öldürmeye kıyam et Özür beyanıyla sevgi alınmaz Bil ki sen sensin Ya seversin, ya seversin! Ya da yırt kalbini inkar et Sevmesen bile Affet! Hünkâr Dağlı |