Taflan Taflan Ne zaman dinecek, ne zaman Bu taflan, bu taflan? Ey uçurum gözlü sevgilim! Ne zaman baksam Bir hiçlik tadı Ve ağzından Yıldızlar uçuran Ergin, yeşil ve yabanıl Bir yaz gecesi gibisin Yüzünde yolların gülüşü Ve yaz göğüne ilişkin Bir esenlik üretiyorsun Geçip giden fırtınalardan Ey uçurum gözlü sevgilim! Ne zaman baksam Aşkların büyük yarlarıyla Kuşatılmış görüyorum kendimi Safran Ve ezilmiş yazlardan Bakışlarının kıyısız Açıklarına Gurbet ve cevahir taşıyan Bir gülüş söylencesi Geçer bir yazdan ötekine Derin anlatılardan Ey uçurum gözlü sevgilim! Ne zaman baksam Bir dağın yırtmacından İnce bir dere yatağı Gibi kayan Yeşil tenini görüyorum Akşam Nasıl da yakışıyor yüzüne Ve sanki bir kayalığın içinde Durmadan kendi kendini oyan Bir ferhad gibiyim ben Ya da pusuda, karanlık Bir destan gibi Hem solan hem solmayan Ne zaman dinecek, ne zaman Bu taflan, bu taflan? Ey uçurum gözlü sevgilim! Hilmi Yavuz |