Sakın Geç Kalma Erken Gel Sakın Geç Kalma Erken Gel Usulca gir kapıdan zile basma Hiç telaşlanma ben daha dönmemişsem Yoldayımdır nerdeyse yokuşun dibinde Suların kararmasını bekliyorumdur Tuğla harmanlarından gelen yanık havanın Bahçedeki akşamsefalarına sinmesini Güç bela dizginliyorumdur içimde Dörtnala sana koşan küheylanları Bütün gün kağıttan dağlar arasındaydım Nabzım ileri giden saat gibi işledi durdu Dilekçeler kararlar tozlu makbuzlar Hep adını okudum silinmiş satırlarda Pencerede kuleler minareler kirli gök Durmadan kuşlar uçtu bir bacadan Rüzgara karışan saçlarını gördüm Bulutlu aynalarda Balkonun kapısını aç su ver saksıdaki çiçeğe Geyikli örtüyü ser masaya dinlen biraz Sessizlik şaşırtmasın seni ürkütmesin Ben içindeyimdir o alaca sessizliğin Şehrin gürültüsü dolacak az sonra odaya Karanlık bir yankıya dönüşecek karşı dağlarda... Cevdet Çapan |