Bu Göge, Yıldızlara Bu Göge, Yldızlara Irmak, bir kıvrım daha atıyor Ovada, yoluna; İncecik bir sögüt, bir çıtkırıldım kavak! Kıyı, alıyor gönlünü onun İpek bir yumuşaklıkla öperek. Bir ekin tarlasında Tek ayak üstünde bir leylek Çıkarmış gömlegini, güneşlenen Bir delikanlı sanki Ve bir denizkabugunda bütün deniz. Mavi işte mevsim Çocukken saçlarını kesen Çılgın bir kız gibi; Duadadır agaç, bilmeden ve bilinmeyen Bir Tanrı'ya şükreder şimdi. Yücelerde bir bulut Kapatır Güneş'in önünü; Ak bir ata binen rüzgâr Çalarken kırbacını Ne söylersin ey ozan bu göge, yıldızlara? Ey hanlar, kervansaraylar gezgini Adın yazıldı bak işte defterine yigitligin; Kaba gücü övme, öv kaba güzelligi! Çık içinden şu eski cografyanın ve tarihin Mevsim gibi, ırmak gibi, çıtkırıldım bir kavak gibi! Ali Püsküllüoğlu |