Sır Sır güzelliğinden çırpınan bu gecenin sularını evliyalar getirir bir gülüş gibi yolunur maziden yararak eşyanın direncini sonsuzluğa aşka ve hürriyete doğru uzanır dağların sessizliğinden korkuya kapılmayalım diye bu gece devine devine kalbimden geçen nehir unutulmuşluğun kahrından gelecek günlerin şarkılarına aciz ve susuz dudaklarına kentlerin benden selâm götürür benden selâm olsun diye uzak kentlerdeki kardeşlere göğsünü kabartır bir karınca dağların en şahına mağrur hafızam denizler kadar olur dökülür karanlığın avuçlarına benden selâm olsun diye kuşlar bu gece aydınlıkları avuçlar sabahlar ve arzular içre geçerek varlığın sırlı kapılarından bir köylü çarığı gibi derin ve ıssız kalbim yavruluyor bu gece hudut boylarında nöbette... Alaeddin Özdenören |