Öylesine Bir Aşk Şiiri Öylesine Bir Aşk Şiiri Gözlerin ipekyoludur ömrümün Akasya yüklü kervanlar geçer Çan sesleri arasında bir fener Yanar söner yanar söner yanar söner Gözlerini ipekyoludur ömrümün Kentin en kalabalık yerlerinde Dört nala koşan bir at gibi Çılgınlığa akan yalnızlığa ölüme Yazılmış şiirleri yeniden yazmak bütün Hayatı teğellemek yepyeni bir güne Ve sonra sökmek uzun uzun Gözlerin ipekyoludur ömrümün Yalnızlıktan gelir yalnızlıklara gider Düşülür her şeyin altına bir tarih Soluksuzum günlerdir geceler uzar Yaşamak dünyayı ödüllendirmektir artık Kendimi öldürdüğüm yerlerde beni kan tutar Başıma gelecekleri bile bile yürürüm Hilton Oteli'nde hu çekerim huu... İşte hırkam ben de bir dervişim Asamı vestiyerde bırakmak zorunda kalırım Nescafeyi konyakla kardığım günler gecelerdir Bakarım gözlerine eğnim silkelenir Döktüğüm acılar yıllar kederlerdir Alnıma bir avuç tuz atılır düşünemem Konuşamam ağlayamam bağıramam Neden gece her gecenin ardından gelir Gözlerin ipekyoludur ömrümün Gözlerin tarihçesi yaşayıp öldüğümün Ihlamur ağaçları altında bir Saraybosna hatırası Sen ben ve Deniz bir de rüzgarın örttüğü gençliğimiz Sen ben ve Deniz. Sen ben ve Deniz... Ahmet Erhan |