Tekil Mesaj gösterimi
Alt 10.02.08, 15:18   #7 (permalink)
Kullanıcı Profili
Metrix
Gamma Üye
 
Metrix - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
Üyelik tarihi: Jan 2008
Nerden: İstanbul
Mesajlar: 3.491
Konular: 3144
Puan Grafiği
Rep Puanı:6312
Rep Gücü:0
RD:Metrix has a reputation beyond reputeMetrix has a reputation beyond reputeMetrix has a reputation beyond reputeMetrix has a reputation beyond reputeMetrix has a reputation beyond reputeMetrix has a reputation beyond reputeMetrix has a reputation beyond reputeMetrix has a reputation beyond reputeMetrix has a reputation beyond reputeMetrix has a reputation beyond reputeMetrix has a reputation beyond repute
Teşekkür

Ettiği Teşekkür: 74
366 Mesajına 520 Kere Teşekkür Edlidi
:
Thumbs up Avara

Avara

Anımsıyor musun?
Bir çetemiz vardı: Vahşi Siyah Atlar
Ismarlama serserilikler yaşardık
Kimseden bir şey demeden kaçıp gitmeler gibi
Sokaklarda sabahlamak, parklarda yatmak
Yabancıları mahalleye sokmamak gibi
Ve bir gün gideceğimiz bir Amerika vardı
Herkesin bir Amerika'sı vardı o zamanlar
Herkes gece istasyonlarında
Kendi Amerika'sını aradı

Kısık ışıklı arkadaş odaları
Plağın bir yüzünü kaplayan uzun parçalar eşliğinde
Kendi rüyalarımıza dalar, dağılırdık
Okyanuslar, gemi yolculukları, kanayan ıslıklar
Ve dünyanın bütün limanları
Önümüzdeki sessizce uzardı

BİTERDİ PLAK, DİSK BOŞA DÖNERDİ.
DÜŞLERİMİZ ÇARPIP GERİ DÖNEN SULARDI ŞİMDİ
BÖYLE ZAMANLARDA İLK SÖZÜ SÖYLEMEKTEN
KAÇINIRDI HERKES
SONRA BİRİ USULCA KALKAR, HERKESE ÇAY KOYARDI
ANIMSIYOR MUSUN?

Vahşi siyah atlardık
Kentin ışıklı çöllerinde kendi izini arayan
Deri ceketlerimize sığdıramadığımız düşlerimiz kadar
Aşık ve düşmandık
Dünya acıtırdı bizi. her şey kanatır, her şey yaralardı
Sevişmek çekip çıkarmazdı bizi derinliğimizden
Öfkemizi dindirmezdi hiçbir şey
Geceleri uyuyamayan çocuklardık,
Otobüs garlarında uzun macerlara umar
Apansız yolculuklara çıkardık

Uykulu kentlere girerdik gece yarıları
Issız ağaçlar olurdu yol kenarlarında
Gökyüzünde parlak yıldızlar, her yere aynı uzaklıkta
Sarhoş bindiğimiz otobüsün penceresinden
Sanki bambaşka bir dünyaya bakardık
Sonra saklayarak yüzümüzü birbirimizden
Yumruklarımızı sıkar sessizce ağlardık
Işığı açık kalmış pencerelere, kepengi örtülü dükkanlara,
Yaz bahçelerinden taşan çiçeklere,
Adını bile bilmediğimiz bu kente
Neye olduğunu bile bilmediğimiz bir hasretle
Uzun uzun bakardık
Anımsıyor musun?

Ahh o gece yolculukları
Bir başka kentte, bir başka insan olmanın umutları
Kaç yol arkadaşı kaldı şimdi geriye
Gençliğin ilk acılarını birlikte keşfettiğimiz

Kaç yol arkadaşı?
Sürüyerek götürdüğümüz dargın beraberlikleri saymazsak
Ne kalıyor elimizde?
Ölenler,
Terk edenler,
Bir de telefonları, adresleri, kendileri değişenler

Vahşi, siyah atlardık; yılkıya bırakıldık
İçimizden kimse gidemedi Amerika'ya
Kendi Amerika'sı da olmadı hiçbirimizin
Yağmur aldı
Rüzgar aldı
Zaman aldı
O vahşi siyah atları
Herşey o eski rüyada kaldı

Çarpıp geri dönen düşlerimizin üstünde
Çürümüş cesetleri yüzüyor şimdi vahşi siyah atların
Öldükleri sahilleri kendileri de bilmiyorlar
Peki sen anımsıyor musun?

Murathan Mungan
Metrix isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla