Tekil Mesaj gösterimi
Alt 22.07.08, 05:09   #1 (permalink)
Kullanıcı Profili
tualim
Administrator
 
tualim - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
Üyelik tarihi: Jan 2008
Mesajlar: 2.920
Konular: 3793
Puan Grafiği
Rep Puanı:22464
Rep Gücü:20
RD:tualim has a reputation beyond reputetualim has a reputation beyond reputetualim has a reputation beyond reputetualim has a reputation beyond reputetualim has a reputation beyond reputetualim has a reputation beyond reputetualim has a reputation beyond reputetualim has a reputation beyond reputetualim has a reputation beyond reputetualim has a reputation beyond reputetualim has a reputation beyond repute
Teşekkür

Ettiği Teşekkür: 125
207 Mesajına 2.103 Kere Teşekkür Edlidi
:
Standart Deprem Haftası Genel Bilgi

Depremin Oluş Nedenleri Ve TürleriDünyanın iç yapısı konusunda, jeolojik ve jeofizik çalışmalar sonucu elde edilen verilerin desteklediği bir yeryüzü modeli bulunmaktadır. Bu modele göre, yerkürenin dış kısmında yaklaşık 70-100 km.kalınlığında oluşmuş bir taşküre (Litosfer) vardır. Kıtalar ve okyanuslar bu taşkürede yer alır.Litosfer ile çekirdek arasında kalan ve kalınlığı 2.900 km olan kuşağa Manto adı verilir. Manto'nun altındaki çekirdegin Nikel-Demir karışımından oluştuğu kabul edilmektedir.Yerin, yüzeyden derine gidildikçe ısının arttığı bilinmektedir. Enine deprem dalgalarının yerin çekirdeğinde yayılamadığı olgusundan giderek çekirdeğin sıvı bir ortam olması gerektiği sonucuna varılmaktadır.

Manto genelde katı olmakla beraber yüzeyden derine inildikçe içinde yerel sıvı ortamları bulundurmaktadır.

Taşküre'nin altında Astenosfer denilen yumuşak Üst Manto bulunmaktadır.Burada oluşan kuvvetler, özellikle konveksiyon akımları nedeni ile, taş kabuk parçalanmakta ve birçok "Levha"lara bölünmektedir. Üst Manto'da oluşan konveksiyon akımları, radyoaktivite nedeni ile oluşan yüksek ısıya bağlanmaktadır. Konveksiyon akımları yukarılara yükseldikçe taşyuvarda gerilmelere ve daha sonra da zayıf zonların kırılmasıyla levhaların oluşmasına neden olmaktadır. Halen 10 kadar büyük levha ve çok sayıda küçük levhalar vardır. Bu levhalar üzerinde duran kıtalarla birlikte, Astenosfer üzerinde sal gibi yüzmekte olup, birbirlerine göre insanların hissedemeyeceği bir hızla hareket etmektedirler.

Konveksiyon akımlarının yükseldiği yerlerde levhalar birbirlerinden uzaklaşmakta ve buradan çıkan sıcak magmada okyanus ortası sırtlarını oluşturmaktadır. Levhaların birbirlerine değdikleri bölgelerde sürtünmeler ve sıkışmalar olmakta, sürtünen levhalardan biri aşağıya Manto'ya batmakta ve eriyerek yitme zonlarını oluşturmaktadır. Konveksiyon akımlarının neden olduğu bu ardışıklı olay tatkürenin altında devam edip gitmektedir.

İşte yerkabuğunu oluşturan levhaların birbirine sürtündükleri, birbirlerini sıkıştırdıkları, birbirlerinin üstüne çıktıkları ya da altına girdikleri bu levhaların sınırları dünyada depremlerin oldukları yerler olarak karşımıza çıkmaktadır. Dünyada olan depremlerin hemen büyük çoğunluğu bu levhaların birbirlerini zorladıkları levha sınırlarında dar kuşaklar üzerinde olusmaktadır.

Yukarıda, yerkabuğunu oluşturan "Levha"ların, Astenosferdeki konveksiyon akımları nedeniyle hareket halinde olduklarını ve bu nedenle birbirlerini ittiklerini veya birbirlerinden açıldıklarını ve bu olayların meydana geldiği zonların da deprem bölgelerini oluşturduğunu söylemistik.

Birbirlerini iten ya da diğerinin altına giren iki levha arasında, harekete engel olan bir sürtünme kuvveti vardır. Bir levhanın hareket edebilmesi için bu sürtünme kuvvetinin giderilmesi gerekir.

İtilmekte olan bir levha ile bir diğer levha arasında sürtünme kuvveti aşıldığı zaman bir hareket oluşur. Bu hareket çok kısa bir zaman biriminde gerçekleşir ve şok niteliğindedir. Sonunda çok uzaklara kadar yayılabilen deprem (sarsıntı) dalgaları ortaya çıkar.Bu dalgalar geçtiği ortamları sarsarak ve depremin oluş yönünden uzaklaştıkça enerjisi azalarak yayılır. Bu sırada yeryüzünde, bazen gözle görülebilen, kilometrelerce uzanabilen ve FAY adı verilen arazi kırıkları oluşabilir. Bu kırıklar bazen yeryüzünde gözlenemez, yüzey tabakaları ile gizlenmiş olabilir. Bazen de eski bir depremden oluşmuş ve yerüzüne kadar çıkmış, ancak zamanla örtülmüş bir fay yeniden oynayabilir.

Depremlerinin olusumunun bu sekilde ve "Elastik Geri Sekme Kuramı" adı altında anlatımı 1911 yılında Amerikalı Reid tarafından yapılmıştır ve laboratuvarlarda da denenerek ispatlanmıştır.

Bu kurama göre, herhangibir noktada, zamana bağımlı olarak, yavaş yavaş oluşan birim deformasyon birikiminin elastik olarak depoladığı enerji, kritik bir değere eriştiğinde, fay düzlemi boyunca var olan sürtünme kuvvetini yenerek, fay çizgisinin her iki tarafındaki kayaç bloklarının birbirine göreli hareketlerini oluşturmaktadır. Bu olay ani yer değiştirme hareketidir. Bu ani yer değiştirmeler ise bir noktada biriken birim deformasyon enerjisinin açığa çıkması, boşalması, diğer bir deyişle mekanik enerjiye dönüşmesi ile ve sonuç olarak yer katmanlarının kırılma ve yırtılma hareketi ile olmaktadır.

Aslında kayaların, önceden bir birim yerdeğiştirme birikimine uğramadan kırılmaları olanaksızdır. Bu birim yer değiştirme hareketlerini, hareketsiz görülen yerkabuğunda, üst mantoda oluşan konveksiyon akımları oluşturmakta, kayalar belirli bir deformasyona kadar dayanıklılık gösterebilmekte ve sonrada kırılmaktadır. İşte bu kırılmalar sonucu depremler oluşmaktadır. Bu olaydan sonra da kayalardan uzak zamandan beri birikmiş olan gerilmelerin ve enerjinin bir kısmı ya da tamamı giderilmiş olmaktadır.

Çoğunlukla bu deprem olayı esnasında oluşan faylarda, elastik geri sekmeler (atım), fayın her iki tarafında ve ters yönde oluşmaktadırlar.

FAYLAR genellikle hareket yönlerine göre isimlendirilirler. Daha çok yatay hareket sonucu meydana gelen faylara "Doğrultu Atımlı Fay"denir. Fayın oluşturduğu iki ayrı blokun birbirlerine göreli olarak sağa veya sola hareketlerinden de bahsedilebilinir ki bunlar sağ veya sol yönlü doğrultulu atımlı faya bir örnektir.

Düsey hareketlerle meydana gelen faylara da "Egim Atımlı Fay"denir. Fayların çoğunda hem yatay, hem de düsey hareket bulunabilir.

Depreme Karşı Acil Durum Önlemleri- Soğukkanlı ol ve güvenli bir yer ara.
- En yakın sıra veya masanın altına saklan.
- Başını bir yastıkla kapat. (Şiddetli bir depremde mobilya vb. cisimler devrilebilir. Bu nedenle başı korumak önemlidir)
- Depremi hissettiğin zaman hemen kapıyı aç. Deprem geçtikten sonra kaçış yolun hazır olmuş olur. (Deprem kapıları çarpıtır ve açılması olanaksız hale getirir.)
- İçinde bulunduğun odada sığınılacak bir yer ara ve deprem geçinceye kadar orada kal. Cam ve asılı tabela gibi cisimlerin düşmesi sokakta bulunanlar için büyük tehlikedir.
- Depremi hisseder etmez bütün alevleri söndür. Gaz ocağı ve gaz sobası gibi bütün ısı kaynaklarını söndürmek için acele et.
- Depremden sonra evi tahliye ederken elektrik sigortasını kapatmayı unutma. (Depremde yere düşen elektrikli aletler yere dökülmüş yanıcı maddelere temaz edebilir)
- Çıkan bütün yangınları söndür. Yangın söndürmek için su veya yangın söndürü kullan. Komşuları uyarmak ve yardımlarını sağlamak için "Yangın Var" diye bağır. (1993 yılında Kushiro açıklarında bir adada meydana gelen depremde çıkan yangınların başlıca kaynağı sobalar olmuştur.)
- Dar sokaklardan, duvarlı sokaklardan, uçurum ve nehir seddelerinden uzak dur. Geçici olarak sağlam bir binaya veya meydana sığın. Ev veya bina saçaklarının altında durma çünkü çatı kiremitleri, tuğlalar veya beton parçaları üstüne düşebilir. Uçurum ve nehir seddelerinden uzak dur çünkü bu gibi yerlerde zemin gevşemiş olabilir ve yarılıp kayabilir.
- Bulunduğun yeri yaya olarak tahliye et ve yanına minimum miktarda kişisel eşya al.
- Kimlik ve sığınma kartını yanına al.
- Rahat ve bol elbise giy.
- Sırtında yalnız gerekli kişisel eşyanı taşı.
- Yaya olarak sığınma alanına git.
- Otomobil kullanma. Otomobiller trafik sorunu yaratır ve yardım araçlarının gecikmesine yol açar.
- Eğer deniz kıyısında yaşıyorsan şiddetli bir deprem (Sismik cetvelde 4 veya daha yüksek) veya zayıf fakat uzun süren bir sarsıntı hissettiğin zaman hızla daha yüksek bir yere sığın. Radyodan "tsunami" ile ilgili haberleri dinle.
- Dağ ve uçurum diplerinden uzaklaş. Toprak kaymaları depremden kısa bir süre sonra meydana gelir. Tehlikeli alanları mümkün olduğu kadar çabuk tahliye et. Toprak kaymalarının meydana geldiği yerlerden uzak dur.
- Öğrendiğin bilginin doğruluğundan emin ol.
- Söylentilere inanma. Haberleri teyevizyon ve radyodan izle. Büyük depremden sonra söylentiler kulaktan kulağa hızla yayılır. Bunlara inanma.
- Belediye, itfaiye ve polisin verdiği bilgilere uy.
- Telefonu gereksiz olarak kullanma. Afetin kapsamı hakkında bilgi edinmek için itfaiye v.b. yerleri aramak onların işlerini aksatır.
- İlk yardım için güçlerinizi birleştirin. Eğer çok yaralı varsa acil durum hizmetleri bütün vakalarla başedemez. Hafif yaralı afetzedeler için başkaları ile işbirliği yaparak ilk yardım sağla.
- Kurtarma için güçlerinizi birleştirin. Kişisel veya grup düzeyinde kurtarma faaliyetleri çok önemli rol oynar. Felakete karşı hazırlıklı olmak için evde ve yakınında elfeneri, battaniye, kürek gibi malzeme bulundurulması önerilmektedir. Grup düzeyinde bütün üyelerin kurtarma ekipmanının ve ilk yardım malzemelesinin nerede bulunduğunu bilmesi hayati önemi haizdir.
- Eğer yıkılmış bir bina veya düşen bir cisim altında kalmış birini görürsen diğer grup üyeleri ile gücünü birleştirerek kurtarma faaliyeti başlat.
- Eğer otomobildeysen derhal otomobili yolun kenarına veya boş bir yere çek ve motoru durdur. Radyodan haberleri dinle. Polisin uyarılarına uy. Anahtarı üstünde bırakarak yaya olarak oradan ayrıl. (Deprem sırasında otomobil kullanmak zordur. Bu, patlak lastikle otomobil sürmeye benzer.)

Kaynak : Türkiye Deprem Vakfı
tualim isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla