Tekil Mesaj gösterimi
Alt 20.07.08, 12:15   #9 (permalink)
Kullanıcı Profili
SERDEM
S.Moderators
 
SERDEM - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
Üyelik tarihi: Mar 2008
Mesajlar: 7.687
Konular: 6910
Puan Grafiği
Rep Puanı:11076
Rep Gücü:20
RD:SERDEM has a reputation beyond reputeSERDEM has a reputation beyond reputeSERDEM has a reputation beyond reputeSERDEM has a reputation beyond reputeSERDEM has a reputation beyond reputeSERDEM has a reputation beyond reputeSERDEM has a reputation beyond reputeSERDEM has a reputation beyond reputeSERDEM has a reputation beyond reputeSERDEM has a reputation beyond reputeSERDEM has a reputation beyond repute
Teşekkür

Ettiği Teşekkür: 47
464 Mesajına 935 Kere Teşekkür Edlidi
:
Standart DÂSTÂN-I LEYLÎ vü MECNÛN

10. KONU



Bu arz-ı adem-i kudretdür
Ve
Özr-i fakd-i kuvvetdür
Açıklama : Kudretsizliği Arz ve Kudret Yoksunluğundan Dolayı Özür Dileme

278. Beyit :
Ârâyiş-i sohbet eyle sâkî
Ver bâde mürüvvet eyle sâkî

Açıklama : Ey sâki! Sohbeti süsle; bir iyilik et, şarap sun!

279. Beyit :
Bir câm ile kıl dimâğumı ter
Lutf eyle bir iltifât göster

Açıklama : Bir kadeh ile dimağımı tazele; lutfet, bir iltifat göster!

280. Beyit :
Gam merhalesinde kalmışam ferd
Ne yâr u ne hemnişin ne hemderd

Açıklama : Gam merhalesinde yapayalnız kalmışım; ne yarim ne arkadaşım, ne de dert ortağım var.

281. Beyit :
Hemcinslerün tamâm getmiş
Söz mülkinden nizâm gitmiş

Açıklama : Hemcinslerimin hepsi kayboldu; söz ülkesinden düzen gitti.

282. Beyit :
Bir bezmde sen kalupsen ü men
Bu bezmi gel edelüm müzeyyen

Açıklama : Meclisde bir seninle ben kaldık; gel bu meclisi şenlendirelim.

283. Beyit :
Sen ver bâde men eyleyem nûş
Men nazm ohuyam sen ana dut gûş

Açıklama : Sen şarap ver, ben içeyim; ben şiir okuyayım, sen dinle.

284. Beyit :
Bir devrdeem ki nazm olup hâr
Eş’âr bulup kesâd-ı bâzâr

Açıklama : Öyle bir zamandayım ki, nazım horlandı, şiirin, pazarda sürümü azaldı.

285. Beyit :
Ol rütbede kadr-i nazmdur dûn
Kim küfr ohunur kelâm-ı mevzûn

Açıklama : Nazmın değeri o kadar düştü ki; ölçülü söz küfür sayılıyor.

286. Beyit :
Bir mülkdeem ki ger yudup kan
Mazmûn-i ibârete çeküp can

287. Beyit :
Min rişteyi turfe la’l çeksem
Min ravzaya nâzenin gül eksem

288. Beyit :
Kılmaz ana hîç kim nezâre
Derler güle hâr ü la’le hâre

Açıklama 286-288 : Öyle bir diyardayım ki; eğer kan yutarak, sözün mazmununa can verip bin ipliğe nadide inciler dizsem, bin bahçeye nazlı güller diksem; hiç kimse onun yüzüne bakmaz; güle diken, dikene ise gül derler.

289. Beyit :
Ancak demezem ki hâk-i Bağdâd
Alâyiş-i nazmdandır âzâd

Açıklama : Sadece Bağdad toprağının nazım bulaşığından azade olduğunu söylemiyorum;

290. Beyit :
Yohdur bir mülk bu zamanda
Kim nazm revâcı ola anda

Açıklama : Bu zamanda hiçbir memleket yoktur ki, orada nazma değer verilsin.

291. Beyit :
Ne Hind ü ne Fürs ü Horâsân
Ne Rûm ü Acem ne Şâm ü Şirvân

Açıklama : Ne Hindistan, ne İran, ne horasan, ne Rum, ne Acem ne Şam ve ne Şirvan…

292. Beyit :
Olsaydı birinde bir sühan-sec
Elbette ıyân olurdı ol genc

Açıklama : Onların birinde bir söz ustası olsaydı, elbette o hazine ortaya çıkardı.

293. Beyit :
Gencîne-i nazm gizlü kalmaz
Sanman güneş olsa nûr salmaz

Açıklama : Nazım hazinesi gizli kalmaz; sanmayın ki güneş olur da ışık salmaz.

294. Beyit :
Kânı niçe kim nihan dutar daş
Eyler anı la’l âleme fâş

Açıklama : Taş, maden ocağını gizler ama, la’l onu âleme fâş eder.

295. Beyit :
Hâlâ meğer iktizâ-yı devrân
Oldur ki ola bu gene pinhân

Açıklama : Bir gün dahi zamanın icabı, bu hazinenin açığa çıkmasıdır.

296. Beyit :
Devrân ile men nakîz-seyrem
Devr elinden meğer ki gayrem

Açıklama : ( Fakat ) , benim gidişim dünyanınkine terstir. Sanki ben devrin insanlarından başkayım.

297. Beyit :
Devrân ister ki hâr ola nazm
Büzzet ü i’tibâr ola nazm

Açıklama : Zaman istiyor ki, nazım hor-hakir kalıp, izzet ve tibardan düşsün.

298. Beyit :
Men muntazıram verem revâcın
Bîmâr ise eyleyem ilâcın

Açıklama : Ben onu değer ve kıymetini kazandırmaya, hasta ise ilacını vermeğe hazırım.

299. Beyit :
Ol nefy-i kemâl-i hikmet eyler
Lâzım bilürem hasâret eyler

Açıklama : Zaman en üstün hikmeti yok sayıyor; fakat doğrusu bu işte zarar ediyor.

300. Beyit :
Ta’mîr-i harâba tâlibem men
İnşâallâh gâlibem men

Açıklama : Ben bir harabeyi tamir etmeye talibim; Allah’ın izni ile bunu başaracağım.

301. Beyit :
Sâkî mede et ki derdmendem
Gam silsilesine pây-bendem


Açıklama : Saki! Yardım et; dertliyim; gam zincirine bağlanmışım.


302. Beyit :

Gam def’ine câm-ı mey devâdur
Tedbîr-i gam eylemek revâdur

Açıklama : Gamın giderilmesi için ilaç şaraptır; gam için tedbir almak uygun olur.

303. Beyit :
Senden ne inâyet olsa vâki’
Fikr etme ki menden ola zâyi’

Açıklama : Senden ( bana ) gelecek hiçbir iyiliğin bende zayi olacağını zannetme.

304. Beyit :
Men bir sadefem sen ebr-i nîsân
Ver katra vü al dürr-i galtân

Açıklama : ( Ey saki ), ben bir sadefim, sen nisan bulutusun; bana damlayı ver, inci tanesini al

305. Beyit :
Sensen hurşîd ü men siyeh hâk
Ver âteş ü al cevher-i pâk

Açıklama : Sen güneşsin, ben ise kara toprak; ver ateşi ve al saf cevheri..

306. Beyit :
Rahm et ki garîb ü hâksârem
Bîmûnis ü gam-güsârem

Açıklama : Merhamet et ki, garibim ve yerle bir olmuşum; kimsesizim, bir dostum ve gam ortağım yok!

307. Beyit :
Ol bir niçe hemdem-i muvâfık
Ya’nî şuarâ-yı devr-i sâbık

308. Beyit :
Tedrîc ile geldiler cihâna
Ta’zîm ile oldılar revâne

Açıklama 307-308 : Bir kısın şanslı dostlar, yani geçmiş devirlerin şairleri birer birer cihana geldiler ve hürmet görerek bu dünyadan gittiler.

309. Beyit :
Devrân oları muazzam etdi
Her devr birin mükerrem etdi

Açıklama : Kader onları yüceltti; her devirde birini şeref ve itibar sahibi yaptı.

310. Beyit :
Her birine hâmi oldı bir şâh
Zevk-i sühaninden oldı âgâh

Açıklama : Her birini bir padişah himayesine aldı ve sözlerinin zevkinden haberdar oldu.

311. Beyit :
Türk ü Arab ü Acemde eyyâm
Her şâire vermiş idi bir kâm

Açıklama : Türk, Arap ve Acem diyarlarında zaman her şaire bir mutluluk bağışlamıştı.

312. Beyit :
Şâd etmiş idi Ebî Nûvâsı
Hârûn Halife’nün atâsı

Açıklama : Halife Harun’un bağışları, Ebû Nevâs’ı şâd etmiş idi.

313. Beyit :
Bulmışdı safâ-yı dil Nizâmî
Şirvan Sâh’a düşüp girâmî

Açıklama : Nizamî, Şirvan Şah katında saygı görerek gönül rahatlığı bulmuştu.

314. Beyit :
Olmışdı Nevâyi-i sühan-dân
Manzûr-ı şhenşeh-i Horâsân

Açıklama : Söz üstadı Nevâyi, Horasan şahının gözdesi olmuştu.

315. Beyit :
Söz gevherine nazar salanlar
Gencîne verüp güher alanlar

316. Beyit :
Çün kalmadı kalmadı fesâhat
Erbâb-ı fesâhat içre râhat

Açıklama 315-316 : Söz incisine itibar edenler, hazine verip cevher satın alanlar kalmayınca, ne fasihlik kaldı, ne de fesahat sahipleri arasında rahat.

317. Beyit :
Ol tâife çekdi hırkaya baş
Hâletlerin etmez oldılar fâş

Açıklama : O insanlar da başlarını hırkalarına çektiler ve hallerini dile getirmez oldular.

318. Beyit :
Tâ olmaya resm-ı şi’r mefkûd
Ebvâb-ı fünûn-ı nazm mesdûd

319. Beyit :
Lâzım mana oldı hıfz-ı kânûn
Zabt-ı nasak-ı kelâm-ı mevzûn

Açıklama 318-319 : Şiirin yolu yordamı unutulmasın ve nazım sanatlarının kapıları kapanmasın diye, kanun korumak ve ölçülü söz üslübuna yeniden düzen vermek işi bana düştü.




320. Beyit :

Nâçâr dutup tarîk-ı nâmûs
Râhatdan olup müdâm me’yûs

321. Beyit :
Ahdi söze üstüvâr kıldum
Eş’âr demek şiâr kıldum

Açıklama 320-321 : Çaresiz, namus yolunu tutarak ve artık rahattan tamamiyle ümidi keserek yemini söze temel yaptım ve şiirler söylemeyi adet edindim.

322. Beyit :
Çün halka hilâf-ı müddeâyem
Anlar zu’mınca süst-râyem

Açıklama : İnsanların iddiasına zıt olduğum için onların nazarında yanlış düşünen birisiyim.

323. Beyit :
Her söz ki gelür zuhûra menden
Min ta’ne bulur her encümenden

Açıklama : Benden doğan hiçbir söz yoktur ki, her topluluktan binlerce kınamaya uğramamış olsun.

324. Beyit :
Eyler hased ehli bağlayup kîn
Tahsin ivazına nefy ü nefrîn

Açıklama : Kıskançlar, kin tutarak, takdir yerine inkâr ve lanet yağdırdılar.

325. Beyit :
Ümmîd ki ref’ olup küdûret
Tağyir-pezîr ola bu sûret

Açıklama : Ümid ediyorum ki, bulanıklık ortadan kalkar da bu vaziyet değişir.

326. Beyit :
Ol kavm bu gülşene girende
Bu gülşen içinde gül derende

327. Beyit :
Gül tâze idi vü gonce nev-hîz
Depretdükçe nesîm-i gül-rîz

328. Beyit :
Anlar güli derdiler men-i zâr
Hâlâ dilerem derem has ü zâr

Açıklama 326-328 : O ( eski şairler ) topluluğu bu bahçeye girdikleri ve bu gülşen içinde gül derdiklerinde, gül taze idi ve gonca henüz yetişmişti. Gül saçan meltem kıpırdadıkça, onlar gülü topladılar; ben zavallının ise şimdi gözü çer-çöp dermekde…

329. Beyit :
Bu bezme olar verende tezyîn
Mey sâf idi bezm hem nev-âyin

Açıklama : Onlar bu meclise süs verdiklerinde hem, şarap saf idi, hem de meclis yeni kurulmuştu.

330. Beyit :
Mey sâfı olara oldı rûzî
Kaldı mana dâğ-ı derd sûzı

Açıklama : Onlara saf şarap içmek kısmet oldu; bana ise sıkıntı yarasının hareketi kaldı.

331. Beyit :
Bu dürde men olmışam hevâ-hâh
Bir neş’e verür mi bilmezem âh

Açıklama : Ben de bu tortuya heves bağladım; ama bir neş’e verir mi, ah işte onu bilmiyorum!
SERDEM isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla