47. Beyit :
İdrâkümüze kemâl-i hayret
Tevhîdüne besdürür delâlet
Açıklama : (Seni idrak etmede) şaşkınlığımızın büyüklüğü, senin birliğine yeterli delildir.
48. Beyit :
Endîşe-i zât kılmak olmaz
Bilmek bu yeter ki bilmek olmaz
Açıklama : Senin zatın hakkında düşünmek mümkün değildir. (İnsana )bilgi olarak (senin) zâtını bilmenin imkansızlığını bilmek yeterlidir.
49. Beyit :
Ol dem ki urup binâ-yı muhkem
Çekdün rakam-ı nizâm-ı âlem
Açıklama : Binaya muhkem bir şekilde kurup, âlemin nizamı yazısını yazdığında;
50. Beyit :
Hakkâ ki hoş intizâm verdün
Ârâyişini tamâm verdün
Açıklama : El hak, (ona) hoş bir düzen verdin; süsünü, bezeğini tam tuttun;
51. Beyit :
Etdün gereğin ger az ger çoh
Bir nesne gereklü yoh ki ol yoh
52. Beyit :
Bir nev’ ile eyledün müheyyâ
Kim geldi kusûrdan Müberrâ
Açıklama 51-52 : Az olsun, çok olsun, gereği ne ise onu yaptın. Gerekli olupta var olmayan ne varsa, (onu) öyle bir şekilde hazırladın ki, kusurlardan tamamen uzak olarak (vücuda) geldi!
53. Beyit :
Eşyâda egerçi râz çohdur
Ol kim ola râzun anda yohdur
Açıklama : Gerçi eşyada sır çoktur; fakat senin sırrının onda bulunduğu hiçbir şey yoktur.
54. Beyit :
Eşyâ nişe senden olsun âgâh
El-kudretu ve’l-bekâu lillâh
Açıklama : Eşya senden nasıl haberdar olsun ki! <<Kudret ve beka yalnızca Allah’a aittir>>.
3. Konu
Bir münâcât deryâsından bir cevherdür ve Tazarru’ma’deninden bir gevherdür
Açıklama : Allah’a Yakarma Deryasından Bir İnce ve Niyaz Madeninden Bir Mücevher
55. Beyit :
Yârab kerem et ki hâr ü zârem
Dergâha besî ümîdvârem
Açıklama : Ya Rab, kerem kıl ki; hor ve hakirim, ağlayıp inliyorum; fakat, dergahına fazlası ile ümit bağlamışım!
56. Beyit :
Toprağ idüm eyledün bir insân
Müstevcib-i akl ü kâbil-i cân
Açıklama : Ben topraktım, beni akla layık ve can taşımaya istidatlı bir insan yaptın.
57. Beyit :
Ger cân ise hâk-i dergehündür
V’er cân ise sâlik-i rehündür
Açıklama : Eğer can (dersen); senin dergahının tozu toprağı; akıl ise, senin yolunun yolcusudur.
58. Beyit :
Men gülşen-i cân içinde hârem
Âyine-i akla bir gubârem
Açıklama : Ben can gülşeni içinde diken ve akıl aynası üzerinde bir tozum.
59. Beyit :
Nem var ki lâf edem özümden
Mahv eyle meni menün gözümden
Açıklama : Neyim var ki söz edeyim özümden! (Rabbim) mahvet beni benim gözümden!..
60. Beyit :
Ol gün ki yoh idi mende kudret
Kıldun mana gaybetümde şefkat
Açıklama : O gün ki, yoktu bende hiçbir kudret, kıldın bana benim gıyabımda şefkat.
61. Beyit :
Can verdün ü sâhib-i dil etdün
İdrâk-i umûra kâbil etdün
Açıklama : Can verdin (bana) ve beni gönül sahibi yaptın; olan biteni kavramaya yetenekli kıldın.
62. Beyit :
Ger safha-ı sûrete misâlüm
Çekmezdi kazâ n’olurdı hâlüm
Açıklama : Eğer kaza, suretler sayfasına benim temsilimi çizmeseydi, ne olurdu halim!
63. Beyit :
Hâlâ ki havâlegâh-ı cûdem
Makbûl-i saâdet-i vücûdem
Açıklama : Halen cömertliğin üzerine bol bol yağdığı biriyim; varlık saadetine kavuşmuşum.
64. Beyit :
Yüz şükr ki yoh sana hilâfum
İnsâfum var ü i’tirâfum
Açıklama : Yüzlerce şükür olsun ki sana karşı inkarım yok; (varlığını ve nimetlerini) itiraf ediyorum.
65. Beyit :
Eyle değülem ki bu arada
Sedd ola sülûküm i’tikâda
Açıklama : (Şükrolsun) şu durumda gönülden inanmaya götüren yolum kapalı değil.
66. Beyit :
Her lahza akîdem ola zâil
Tevhîdüne isteyen delâil
Açıklama : Ve her an inancım zayıflayıp; senin birliğine sürekli deliller arama durumunda kalmıyorum.
67. Beyit :
Râh-i talebünde bîkarârem
Ammâ talebümde şermsârem
Açıklama : Seni arzulama yolunda kararsız haldeyim; ama talebimden dolayı da mahcubum.
68. Beyit :
Doğrı yola getmedüm ne hâsıl
Bir menzile yetmedüm ne hâsıl
Açıklama : Ne fayda, doğru yola giremedim! Bir menzile ulaşamadım ne çare!..
69. Beyit :
Bu arsada ki her eser gördüm
Sensen dedüm ol eser yöğürdüm
Açıklama : Bir arsada hangi eseri gördümse, o sensin diyerek ona koştum.
70. Beyit :
Çün verdi hayâl ana ham ü pîç
Men münfail oldum ol eser hîç
Açıklama : Hayal ona eğrilik, dolaşıklık verdiğinde, ben üzüldüm; o eser ise bir hiç oldu.