Konu
:
Yer Adları Efsaneleri - Şehir İsimleri Efsaneleri - Mitolojide Şehir İsimleri - Mitol
Tekil Mesaj gösterimi
03.08.14, 01:50
#
1
(
permalink
)
Kullanıcı Profili
Kartal
Moderator
Kullanıcı Bilgileri
Üyelik tarihi: Feb 2008
Nerden: Ankara
Mesajlar: 9.456
Konular: 7187
Puan Grafiği
Rep Puanı:10540
Rep Gücü:131
RD:
Teşekkür
Ettiği Teşekkür: 2.018
642 Mesajına 953 Kere Teşekkür Edlidi
:
Yer Adları Efsaneleri - Şehir İsimleri Efsaneleri - Mitolojide Şehir İsimleri - Mitol
Yer Adları Efsaneleri - Şehir İsimleri Efsaneleri - Mitolojide Şehir İsimleri - Mitolojide Şehir Adları
Rüya Şehir İstanbul
Megaryalı Bizans, kendi kabilesi için bir şehir kurmak ister ve fikrini almak üzere Delf kahinine başvurur. Aldığı cevap kısa ve kesindir: ''Bu şehri, Körler Ülkesi'nin karşısına kur!'' ''Neresidir bu Körler Ülkesi'' diye fazla düşünmez Bizans. Aramaya karar verir. Aylar sonra Sarayburnu'nun bulunduğu yere gelir.
Boğaz'dan Kadıköy'ün yerinde bulunan şehri seyreder ve kendi kendine sorar:
''Bu şehri neden benim bulunduğum güzel yerde kurmamışlar da karşıki çorak topraklar üzerine kurmuşlar? Bu adamlar kör mü?''
Sonra birden, kahinin sözlerini hatırlar: ''Şehrini, Körler Ülkesi'nin karşısında kur!''. O an karar verir. Körler Ülkesi'nin karşısındadır. Kendisi şehri, Boğaz'ın yakasındaki yemyeşil yerde, yedi tepe üzerine kuracaktır. Şehir kısa zamanda Haliç'le Ligos Burnu üzerinde kurulur. Adı, kurucusuna mal ederek Bizans olur.
Ege'nin İncisi İzmir
Bir zamanlar, Anadolu'yu kasıp kavuran, baskınlar yapan, şehirleri yağma ederek tüm erkekleri kılıçtan geçiren bir Amazonlar çetesi varmış. Bunlar, erkeklerin egemenliğinden kurtulmak için onlara isyan eden savaşçı kadınlarmış.
Dal gibi vücutlu Amazonlar, atlara çıplak biner, oklarının yaylarına daha iyi çekebilmek için sağ göğüslerini kestirirlermiş. Bundan dolayı kendilerine memesiz anlamına gelen 'Amazon' adı verilmiş.
İşte böyle bir Amazon
çetesi, birgün Ege sahillerinde dört nal at koştururken, İzmir Körfezi kıyılarına gelmiş. Burayı çok beğenerek bir şehir kurmaya karar vermişler. Başkanlarının adı 'Zmirna' olduğu için, yeni kurdukları şehre de 'Zmirna' adını vermişler.
Çapa Şehri Ankara
Bir zamanlar bölgeye hakim Frigya Kralı Midas'a rüyasında ilahi bir ses ''Durma, kalk. Topraklarında bir gemi çapası ara. Onun bulunduğu yere bir şehir kur. Bu şehir sana mutluluk getirecektir.'' diye seslenir. Sevinçle uyanan Midas, ülkesinin her tarafına adamlar salar, gemi çapasını aramalarını emreder, sonunda, bir gün Ankara Kalesi'nin bulunduğu tepelerde çapayı buldurtur, kısa zamanda da buraya bir şehir kurarak adını, gemi çapası anlamına gelen ''Anker'' ya da ''Ankira'' koyar. Gemi çapası, uzun yıllar bu şehrin tapınağında saklanır.
Dadaşlar Diyarı Erzurum
Tarihte, kılıçla, kalkanla alınamayacak gibi görünen Erzurum Kalesi ilginç bir kale kuşatması ve esir mübadelesiyle ele geçirilir.
Bu fetih şu hikayeyle süslenir:
''Türkler, kaleyi önce dört yönden kuşatırlar ve bu kuşatma birkaç hafta savaşla geçer. Bu arada esirler alınır, esirler verilir. Sonra da, bir akşam karanlık bastığı sırada, kale tekfuruna elçi gönderip şöyle derler; (Kuşatmadan vazgeçtik. Hemen gideceğiz. Elimizde kırk kadar esir var. Bir anlaşma yapalım. Biz size esirleri teslim edeceğiz. Siz de bizimkileri bırakın). Bu haber, kalede sıkışıp kalan Bizanslıları çok sevindirir. Hemen Türk esirlerinin zincirlerini çözer, kale kapısı önüne çıkarırlar. Türkler de, kırk yiğit seçer, bunları esir kılığına sokarak, alaca karanlıkta kaleye sokarlar ve burayı fethederler.''
Erzurum Kalesi'nin güneyinde bugün bir Saat Kulesi, kulenin önünde de ''Kırklar Türbesi'' adıyla anılan küçük, sade bir yapı bulunmaktadır.
"Cennet Burası" Olmuş Bursa
Hazreti Süleyman, birgün Uludağ'ın tepesine koşmuş... Bir de ne görsün, bir yeşil ki bakmaya, bir suyu var ki içmeye, bin türlü meyvası var tatmaya doyum olmaz. Vezirine dönmüş, ''Cennet burası'' demiş. Kulağı ağır işiten vezir, padişahın bu sözünü 'Cennet Bursa' diye anlamış. Hemen mimarlara emir vermiş, kısa süre içinde bir şehir kuruvermişler. O günden sonra buraya ''Bursa' denilmiş.
Konya
Bir zamanlar bu şehre 'Medüz' denen canavar musallat olmuş. İlahi Zeus'un kahraman oğlu Perse, Medüz'ün başını keserek şehri kurtarmış. Halk da Perse'nin bir heykelini şehrin meydanına dikmiş. Bundan sonra, şehrin adı, heykel ya da put şehri demek olan 'İkonium' olmuş. Selçuklu Türkleri, şehri zaptedip başkent yapınca 'İkonium' adı önce 'Kunniye' sonra da 'Konya' olarak değişmiş.
Antakya
Makendonya kralı Büyük İskender'in ölümünden sonra, O'nun şöhretli generallerinden Antiokos'un oğlu Selefkos, bir devlet kurmak üzere bugünkü Hatay iline gelmiş, devletin başkenti için münasip bir yer aramaya başlamış. Her taraf
güzelmiş, bir türlü karar veremeyince Tanrı Zeus'a dua ederek bir mucizeyle şehrin yerini seçmesini dilemiş.
Tam kurbanını kesip, mabede bıraktığı sırada, gökyüzünden bir kartal gelerek, kurbanın bir parçasını kapıp, deniz kenarına bırakmış. Kartal tekrar gelmiş, bu sefer de kurbanın geri kalan büyük parçasını kaparak Silpios dağının eteklerinden, Orante yani bugünkü Asi Nehri'nin sol kıyısına götürmüş. Selefkos, kartalın ilahi Zeus tarafından gönderildiğine hükmederek, önce deniz kenarında bir liman, sonrası Asi Nehri'nin sol kıyısını başkent yapmaya karar vermiş. Kısa zamanda şehrin inşaatını tamamlatmış ve şehre babasının adına 'Antiohia' demiş.
Kütahya
Dul bir kadının, çanak çömlek pazarına getirdiği, birbirinden güzel testiler, tabaklar, vazolar hem çok zarif hem de çok sağlammış. Pazara gelen alıcılar, kadının yolunu gözler, onun pişirdiği toprak kapları satın alabilmek için etek dolusu para harcarlarmış. Çanak çömlek esnafı nerdeyse iflas edecek duruma düşmüş. Toplanıp karar vermişler, ''Bu ince işçilik, bu sağlam çanak-çömlek, kadının hüneri değil, kullandığı çamurun eseri. Bizim çamurumuz iyi değil. Kadını izleyelim, nerden toprak alıyorsa biz de oradan toprak alalım'' demişler.
Bir pazar dönüşü, yaşlı kadını gizlice izlemişler. Kadın gide gide, bugünkü Kütahya'nın bulunduğu yere gelmiş, küçücük bir tepeden heybesine toprak doldurmuş, geri dönmüş. Ondan sonra tüm çömlekciler buraya üşüşmüş ve atölyeler kurmuş, bir şehir yapmışlar. Adı, o günden sonra 'Seramorum' yani Seramik şehri olmuş.
Uşak
Çocuk veya genç adının halk dilinden söylenişidir. Bazı rivayetlere göre ise uşak (ayınla söylenişi) aşık kelimesinden geldiği söylenmiştir.
Urfa
Eski adı "Orhoe veya Orhai"dir. Daha sonra Araplar tarafından "R"ya çevrilmiştir.
Tekirdağ
Adını, kıyı boyunca uzanan Tekirdağlarından almıştır.
Tokat
Eski adı "komana Pontika"idi. Tokat adının Pontika adının halk arasında değişmiş şeklidir.
Trabzon
"Trapezus" sözcüğünden gelir. Anlamı dörtköşe'dir.
Tunceli
Burada bazı maden yataklarının bulunmasından dolayı şehre Tunceli adı verilmiştir. Yani tunç ülkesi demektir.
Sakarya
Adını sınırları içinden geçen Sakarya nehrinden alır.
Samsun
Eski adı "Amisos"dur. Samsun ismi bu kelimenin halk arasından değiştirilmişidir.
Sivas
adının nereden geldiği konusunda her hangi bir kayda rastlanmamıştır.
Siirt
Rivayete göre Sert kelimesinin bozulmuş şeklidir.
Rize
Kafkas kökenli bir kelime olduğu sanılmaktadır.
Ordu
Eski adı "Kotyora"dır. Halk tarafından bu isim değişikliğe uğramıştır.
Niğde
İlkçağda bölgede
Nagdoslular adlı bir kavim yaşadığından bu şehre isimlerini vermişler. Arap kaynakları şehre "Nekide veya Nikde" demişlerdir. Halk ise şehre Niğde adını vermiştir.
Nevşehir
On sekizinci yüzyıla kadar şehir bir köydü ve adı "Muşkara" idi. Daha sonra Nevşehirli Damat İbrahim Paşa köyünü geliştirdi ve yeni şehir anlamında Nevşehir adını verdi.
Malatya
Hititler döneminde buranın adı "Meliddu"dur. Halk tarafından Malatya olarak değiştirilmiştir.
Manisa
Yunanca Magnesya'dan gelmiştir. Türkler burayı alınca Manisa olarak şehrin ismini değiştirdiler.
Mardin
Mardin adı Süryanice'de Marde'den geldiği rivayet edilir. Romalılar "Maride" Araplar ise "Mardin" adını vermişlerdir.
Muğla
Eski adı "Mobolla"dır. Türkler buraya daha sonra Muğla demişlerdir.
Muş
Bir rivayete göre Süryanice'deki suyu bol anlamına gelen Muşa'dan diğer bir rivayete göre ise Şehrin kurucusu "Muşet"den gelmiştir.
Karaman
İlk ismi Laranda'dır. Selçuklu ve Osmanlılarda ki ismi Larende idi. Karamanoğullarının başkenti olduğundan buraya daha sonra Karaman adı verildi.
Kahramanmaraş
Asıl adı Markasi'dir. Halk dilinde Maraş olarak değişmiştir. Kurtuluş savaşında Fransızlara karşı şehirlerini kahramanca savunduklarından Meclis tarafından 11 Şubat 1922'de "Kahraman" ünvanı verildi.
Kars
MÖ: 130-127 yılında buraya yerleşen Karsak oymağından dolayı şehre Kars adı verilmiştir. Kars kelimesinin anlamı ise deve ya da koyun yününden yapılan elbise veya şal kuşağı anlamına gelir.
Kastamonu
Şehrin eski adı "Tumana"dır. Buraya daha sonra Gas-Gas isimli bir kavim yerleşmiştir. İşte Kastamonu Gas ve Tuman'ın birleşmesinden meydana gelmiştir.
Kayseri
Romalılar Mazaka adlı şehiri alınca buraya Kaysarea adını verdiler. Yani İmparator şehri anlamına gelir. Daha sonra Kayseri olarak halk arasında yayılmıştır.
Kırşehir
Kır ve Şehir kelimesinin birleşmesinden oluşmuştur.
Kocaeli
Orhan gazi döneminde bu bölgeyi feth eden Akçakoca isimli komutandan dolayı buraya Kocaeli denildi.
Konya
İsa'dan önce 47-50 ve 53 yıllarında hristiyan azizlerinden St. Paul burayı ziyaret etti ve şehir önemli bir dinsel merkez olarak gelişti. Bu nedenle hristiyanlar ona, "İsa'nın tasviri" anlamına gelen "ikonyum" adını verdiler. Abbasiler burayı alınca "Kuniye"ye çevirdiler. Türkler bu ismi Konya olarak değiştirdi.
Kütahya
Frigler buraya "Katyasiyum veya Katiation" adını vermişlerdir. Daha sonra yöre halkı buraya Kütahya demiştir.
İstanbul
MÖ. 658 yılında Megara kralı Byzas tarafından kurulduğundan bu şehre kurucusundan dolayı Bizantion adı verilmiştir. Roma imparatoru Marcus Avrelius döneminde imparatorun manevi babasının adıyla "Antion" olarak anıldı. Bizans İmparatoru Konstantin bu şehri yeniden kurunca buraya kendi adını verdi. Şehre "Konstantin veya Konstanpolis" adı verildi. Araplar "Kostantiniye" Romalılar "Konstantinopolis" demişlerdir. Daha sonra bu ismin kısaltılmış şekli olan "Stin-polis" deyimi kullanıldı. İşte İstanbul bu "Stin-Polis" şehrinden türetildi.
Türkler burayı alınca Müslüman şehir anlamında "İslambol" adını verdiler. Fakat daha sonra İstanbul olarak değiştirildi.
İzmir
Şehrin asıl adı "Smyrna"dır. İzmir kelimesi Smyrna'nın halk arasındaki kullanış şeklidir. Homeros destanlarında bu kent ismini Kıbrıs Kralı Kinyras'ın kızı Smyra'dan alır ve tanrıça Artemis İzmirli'dir. Kimi kaynaklara göre de, İzmir şehrini ilk kuran Hititler değil, Amazonlar'dır. (Hititler de buraya Navlühun adını vermişlerdir.)
Gaziantep
Şehrin eski adı Ayıntab'dır. Kelime anlamı, pınarın gözü demektir. Halk bunu Antep olarak değiştirmiştir. Halk Kurtuluş Savaşında Fransızlara karşı başarılı bir savaş verince 6 Şubat 1921'de çıkartılan bir yasayla Gazi ünvanı verildi.
Gümüşhane
Burada daha önceleri gümüş madenleri olduğundan, bu şehre Gümüşhane denilmiştir.
Edirne
Romalılar döneminde İmparator Hadrianus tarafından kurulduğu için şehir "Hadrianopolis" adını alır. Hadrianus'un şehri anlamına gelen bu sözcuk, sonradan değişimlere uğrayarak Edirne halini aldı.
Erzincan
Erzincan ovasından adını alır. Ezirgan diye halk tarafından söylenir. Buranın eski adı Eriza'dır.
Erzurum
Ardı Rum kelimesinden gelir. Yani Rum toprağı demektir. Diğer bir rivayete göre de Selçuklular buraya Erzen-Rum demişlerdir. Erzen darı demektir. Şehir o zamanlar bir tahıl ambarı olarak kullanılmıştır.
Eskişehir
Eski adı Doylaion'dur. 1080 yılında Türkler burayı ele geçirdi. 1175 yılında burasını Bizans geri aldı. Kılıçarslan bu şehri daha sonra geri alınca, ona "Bizim eski Şehrimiz" anlamına gelen Eski Şehir adını verdi.
Denizli
deniz-ili kelimelerinin birleşmesinden oluşmuştur. İl eski Türkçe'de ülke, memleket anlamına gelir. Yeni deniz memleketi denilir. Bir diğer rivayete göre de kelimenin aslı domuz-ili'dir. Bu da bölgede domuz çokluğundan kaynaklanmaktadır.
Çanakkale
Marmara ve Ege denizlerini birleştiren Boğaz'daki şehir ve kasabaların en büyüğü ve il merkezidir. Boğazın doğu kıyısında ve en dar yerinde kurulmuştur. Burada denizin şekli tıpkı bir çanağı andırır. Bugünkü ismini buradan alır.
Çankırı
İlkçağda "Gangra" kalesinin eteğinde kuruldu. İsmini Gangra kalesinden alan Çankırı'ya yakın zamana kadar Çangırı ve Çenğiri deniliyordu.
Çorum
Rivayete göre Çoğurum kelimesinden türetilmiştir. Bu da bölgede zamanında Rumların çoğunluğu oluşturmasından kaynaklanmaktadır.
Bursa
Eski çağlardaki Bitinya bölgesinin başkentidir. Buraya kurucusu Bitinya kralı Prusias'ın adı verildi. (MÖ:II yüzyıl)
Burdur
Eski adı Askaniya'dır. İsmini yanında kurulmuş olduğu Burdur gölünden alır.
Bolu
Önceleri Bithynion Romalılar döneminde ise Claudiopolis adı verildi. Türkler burayı alınca Claudiopolis sözcüğünü kısaltıp sadece polis dediler. Daha sonra bu da halk dilinde değişeret Bolu oldu.
Bitlis
Kimi tarihçilere göre, "Bageş" ya da "Pagiş" sözcüklerinden türemiştir. Kimilerine göre de Büyük İskender'in komutanı "Lis" ya da "Badlis" burada bir kale
kurmuş. Bitlis sözcüğü bu komutanın isminden kaynaklanıyormuş.
Bingöl
Burada bulunan bir çok gölden dolayı bu isim kendisine verilmiştir.
Bilecik
Bizanslılar döneminde burada Bilekoma adlı bir kale vardı. Osman bey burayı alınca bu adı Bilecik olarak değiştirdi.
Bayburt
Eldeki kaynaklara göre kasabanın ortaçağdaki adı "Paypert" ya da "Pepert" idi. Bayburt adı buradan gelmektedir.
Balıkesir
Şehrin adının eski hisar anlamına gelen Qaleokastio'dan türediği sanılmaktadır. Halk arasında dolaşan bir söylentiye göre de balı çok anlamına gelir. Çünkü Kesir Arapça'da çok anlımana gelmektedir.
Aksaray
Selçuklu Sultanı İzzettin Kılıçarslan, şehirde cami, medrese, kümbetler ve büyük ve beyaz bir saray yaptırdı. Şehir "Aksaray" adını işte bu beyaz saraydan aldı.
Amasya
Amasya şehrini tarihçi Strabon'a göre Amazon kralı Amasis kurdu ve ona Amasis kenti anlamına gelen "amesesia" ismini verdi.
Aydın
İlk olarak Argoslar tarafından kuruldu. Anadolu beylerinde Aydınoğlu Mehmet bey'den aldı. Aydın, Mehmet beyin babasının ismidir.
Artvin
İskitler tarafından kuruldu. Artvin sözü iskitçe'dir.
Ankara
İslam kaynaklarında Ankara'nın adı Enguru olarak geçer. Kimilerine göre Ankara sözü Farsça "Üzüm" anlamına gelen Engür'den, ya da Yunanca'da Koruk anlamına gelen "Aguirada'dan türemiştir. Bazılarına Hint-Avrupa dillerindeki "Eğmek" anlamına gelen Ank ya da Sankskritçe de; "Kıvruntı", anlamına gelen ankaba'dan veya Latince'den çengel anlamına gelen uncus'dan türediği ileri sürülmektedir. Frig dilinde Ank "engebeli, karışık arazi anlamına gelir." Şehrin diğer isimleri; Ankyra, Ankura, Ankuria, Angur, Engürlü, Engürüye, Angare, Angera, Ancora ve son olarak Ankara şeklini almıştır.
Antakya
MÖ 300 yıllarında Makedonya Kralı Seleukoz bu yörede Antakya'yı kurdu ve şehre babasının ismi olan Antiokhia adını verdi. Zamanla büyüyen kent, başkent halini aldı.
Afyonkarahisar
Afyon türklerinde sık sık "hisor" sözcüğü geçer. "hisarın bedenleri çevirin gidenleri" Bu hisar sözcüğünün Afyon türklerinde sık sık yinelenmesi nedensiz değildir. Eski adı Akroenos olan şehri Selçuklular uzun süren bir kuşatmadan sonra ele geçirdiler. "Hisar" kuşatma anlamına gelir.
Acılarla elde edilen yere "Karahisar" dediler ve orada, kara taşlardan bir kale kurdular. Onaltıncı yüzyılda bölgede afyon yetiştirilmeye başlayınca, Karahisar'ın başına bir de Afyon eklendi ve şehir "Afyonkarahisar"adını aldı.
Adapazarı
Bu ilimize Adapazarlılar kısaca Ada der. Çünkü Sakarya ve Çark suyu arasında yer alan şehir, tıpkı bir adayı andırır. "Pazar sözüne gelince: Burası onyedinci yüzyılda yörenin Pazar yeriydi. İşte Adapazarı bu iki sözcüğün "ada" ve "pazar" sözcüklerinin birleşmesinden oluştu. Adapazarı, Sakarya ilimizin merkezidir
--------------Tualimforum İmzam--------------
Kartal
Kartal
Açık Profil bilgileri
Kartal - Özel Mesaj gönder
Kartal´nin Web Sitesini ziyaret edin
Kartal - Daha fazla Mesajını bul