Murat İnce Şiirleri - Murat İnce Şiir Sözleri - Murat İnce Şiirli Şarkı Sözleri Murat İnce Şiirleri - Murat İnce Şiir Sözleri - Murat İnce Şiirli Şarkı Sözleri Şafak Doğan Güneş Ezom seni ben benden gittikten sonra da sevdim Seni ben dağlar ardında nöbette Aktütün'de Üzümlü'de ve Beşağaç Uzundere'de pusulara düşerken de Çukurca'da Şemdinli'de Derecik'de sınır boylarında mayınlara basarken de Dağlıca'da Esendere'de İkizce'de namussuz kurşunlarda vurulurken de Tunceli'de Reşadiye Sazak köyünde Ağır kan kayıplarında ölürken de Şahadet şerbetini kana kana içerken de Son nefesimi verirken de sevdim seni ben Yönüm şaşmış pusulamı kaybetmişim Tüfeğim yerde gençliğimi yitirmişim Son bekleyişim şafağım doğan güneşim Ela gözlüm seni ölesiye sevmişim Davullarla zurnalarla alkışlarla gidiyordum Ezo'm nazlı sevdiğim gece yolcusuydum Seni yüce Allah'ıma emanet bırakıyordum Yüreğim parçalanıyor gözlerimi saklıyordum Elleri yumuk yumuk gözleri sürmeli sevdiğim Bakışlarıgüzel Türkiye'm buğday kokulu meleğim Bu tütün karası gidiş içimi yakıyordu yakmasına ama Bir gün diyordum bir gün nasılsa dönerim sevdiğim Olmadı gülüm olmadı hainler namertlikten kalmadı Kalleş bir kurşunla gözlerimi kopardılar senden Elim tetikte nöbetteydim vuslatımıza sarılmak yakışmadı Ve bir askerin daha son şafağı maalesef sözünde durmadı Habersizdin o vakit kim bilir aynanın karşısına geçmiş yeni elbiseni deniyordun Heyecanlanıyor telaşlanıyordun Kim bilir hiç ayrılmayacağımız anlara içli bir şiir yazıyordun Olmadı iki gözüm olmadı sevdamız sisli dağlardan kurtulmadı Ezo'm memleket kokulu sevdiğim sözümü tutamadım Kavlimiz gözlerimi yumduğum yerde anlamını yitirse de Mehmet'in kara toprağın bağrına serilse de ağlama Unutma şehit kadınları anaları bacıları dik durmalı Ezo'm dik durmalı Ezo'm dik durmalı Eğme sakın o güzel başını bir damla dahi dökme gözyaşını An gelir kılıç kuşanırsınız dağları başlarına yıkarsınız An gelir sevginizle boğarsınız bu medeniyet çıkmazlarını Ve an gelir dik bakışlarını yaşatır nice şehitlerin şafaklarını Dik bakmalı Ezo'm dik bakmalı Vatan harbinde barut kokusunda namluda mermide ve kanda kalmışım Dalgalananay yıldızlı bayrağımda esas duruşumu hiç bozmamışım Ve hain pusularda çay karası gözlerini hiç ama hiç unutmamışım Ben gözleri yumuk gözleri ardında kalan değilim Bilirim ki Ezo'm hiç yıkamaz kınalı avuçlarını Toprak kokan sevgi fışkıran parmaklarında yıkarım kanımı Ve o bin kez öpülesi avuç içlerinde milyon kez doğarım Sonra yıkarım dağları soysuzların başlarına Bir daha göremesem de göğün mavisini ve gecenin en tenhasına asılı kandilleri Yine gelirim bir daha gelirim döne döne gelirim Ezo'm döne döne Kasaturamdaki yazma palaskamdaki yazgım son şafağım büyük yaram Kalbimde yazan ağlayan tek bakış ve bir bana helal olan yar Seni ben benden gittikten sonra da sevdim Ruhumkarışmışken göğün beyazına mavisine Ve kara toprağın bağrına upuzun uzanmışken Çaresizliğin hal bilmez karanlığın içinde kalmışken de sevmekten seni vazgeçmedim Vazgeçmedim Vazgeçmedim Selalar okunuyor Aktütün'de Üzümlü'de ve Tunceli'de Reşadiye Sazak köyünde bir Mehmet şehit düşüyor bin Mehmet doğuyor La ilahe illallah ölümüne ölümüne ölümüne... Çanakkale içinde vurdular beni Çanakkale içinde vurdular beni Ölmeden mezara koydular beni off gençliğim eyvah Ölmeden mezara koydular beni off gençliğim eyvah Gençliğim eyvah... Gençliğim eyvah... Murat İnce --------------Tualimforum İmzam-------------- Kartal |