Konu
:
Çin Mitolojisi - Çin Mitolojisi Nedir - Çin Mitolojisi Hakkında Genel Bilgi
Tekil Mesaj gösterimi
11.09.12, 00:45
#
2
(
permalink
)
Kullanıcı Profili
Serap
Moderator
Kullanıcı Bilgileri
Üyelik tarihi: Jan 2008
Nerden: Denizli
Mesajlar: 4.766
Konular: 1880
Puan Grafiği
Rep Puanı:5102
Rep Gücü:72
RD:
Teşekkür
Ettiği Teşekkür: 682
226 Mesajına 380 Kere Teşekkür Edlidi
:
Çin Mitolojisi - Çin Mitolojisi Nedir - Çin Mitolojisi Hakkında Genel Bilgi
Çin Mitolojisi - Çin Mitolojisi Nedir - Çin Mitolojisi Hakkında Genel Bilgi
Yaratılış Mitleri
Çin mitolojisinde birçok farklı yaratılış miti vardır. Bu mitler gerek barındırdıkları karakterler gerekse farklı dinî eğilimleri açısından birbirinden ayrılırlar. Bununla birlikte hepsinde belirli temalar hakimdir: kaostan düzene geçiş, ikici evren modelinin düzenle birlikte ortaya çıkışı ve yin ile yang. Ayrıca mitlerin genelinde İbrahimi Dinlerdeki creatio ex nihilo yani "yoktan var etmek (yaratmak)" anlayışından farklı olarak yaratma süreci var olan fakat şekilsiz, kaotik bir durumun şekilli, belirli ve düzenli bir duruma dönüştürülmesi anlamını taşımaktadır.
Pan Gu yu betimleyen resim.
MÖ 2. yüzyılın ortalarından kalan Huai Nan Zi isimli metinde iki tanrının evreni nasıl yarattığını anlatan bir yaratılış miti mevcuttur. Bu iki tanrının ismi verilmez, kaostan çıkan tanrılar arz ve göğü yaratırlar ve kendileri yin ile yangı oluştururlar.
Çin mitolojisindeki bir başka yaratılış mitinde ise herhangi bir tanrıdan söz edilmez. Bu mite göre başlangıçta ne tanrı ne de tanrı benzeri bir şey vardır; sadece muazzam büyüklükte bir su buharı bulutu mevcuttur. Bu bulut, zamanla, kaotik ve şekilsiz bir durumdan düzenli ve şekilli bir duruma geçer, farklı doğalara sahip evren modelinin temelini oluşturan yin ile yangı oluşturur.
Çin mitolojisindeki en tanınmış ve kendisinden önceki birçok yaratılış mitine karşı hakimiyet kazanmış yaratılış miti Pan Gu'yu (veya Pangu) başrolde gösteren bir yaratılış mitidir. Diğer mitlere oranla oldukça yeni sayılabilecek, MS 3. yüzyılda ortaya çıkmış bu mitte hiçbir şeyin olmadığı, sadece kaosun, dev bir yumurtanın içindeki karanlık bir nem şeklinde var olduğu bir zamandan bahsedilir. İçinde yaratılış için gerekli tüm öğeleri bulunduran yumurtanın
içinde zamanla, yaratıcı olacak, Pan Gu büyümeye başlar. Tamamen büyüdüğünde uyanan Pan Gu yumurtadan, onu kırarak, çıkar. Bu esnada yumurtanın içindeki yaratıcı öğeler her yana dağılır. Yin temelli öğeler arzı yaratırken, yang temelli öğeler göğü yaratırlar. Pan Gu bu ikisinin tekrar birbirlerine karışmaması için aralarına geçerek ve göğü taşıyarak ikisini birbirinden ayırır. Birbirlerine karışırlarsa tekrar kaosun ortaya çıkacağını düşünerek binlerce yıl ikisini bu şekilde ayrı tutar. Daha sonra gök ile arzın tamamen ayrıldığına inandığı vakit, bu işini bırakır ve dinlenmek için arza uzanır. Ölen Pan Gu'nun vücudunun ve varlığının farklı bölümleri doğal fenomenleri ve coğrafî şekilleri oluşturur: el ve ayakları kare olduğuna inanılan Dünya'nın köşelerini oluştururken, terinin yağmurları, nefesinin rüzgârları, kanının nehirleri, gözlerinden birinin Ay'ı birininse Güneş'i, vücudunun beş kutsal dağı oluşturduğuna inanılır. Bu mitle ilişkili bir nokta, bu genel yaratılış mitini insanın yaratılışı ile de ilişkilendirir: Pan Gu'nun vücudundaki pireler insanları oluşturur. Bununla birlikte bu değişimler farklı kaynaklarda farklı şekillerde yer almıştır. Bir başka mitte ise Pan Gu'nun yarattığı canlılardan hiçbirinin akli yeteneğe sahip olmamasından üzülerek, insanı çamurdan elleriyle yarattığına ve daha sonra kurumaya bıraktığına değinilir. Bu hikâyeye göre Pan Gu insanları yaratmaya devam ederken, akşam olduğunda, yağmur yağmaya başlar ve Pan Gu her ne kadar henüz kurumamış olan eserlerini güvenli bir yere taşımaya çalışmışsa da bunların bir kısmı yağmurdan hasar görür. İşte bu hasar gören eserlerin, engelli insanların atası olduğuna inanılırdı.
İnsanlığın doğuşuna ilişkin ana tanrıça Nü Wa'yı başrole koyan mitler de bulunur. Han Hanedanlığı zamanından kalan, bu mitlerden birinde insanlığın yaratılışından önce Nü Wa'nın Dünya'da ne kadar yalnız hissettiğine değinilir. Bir gün bir gölette kendi aksini gören Nü Wa kendisine benzeyen ve ona arkadaşlık edebilecek bir yaratık yaratmayı aklına koyar ve çamurdan küçük insanlar yapmaya başlar. Bunları yere koyduğu anda, yaratıklar
canlanmakta ve insanlara dönüşmektedir. Bir süre bu şekilde insan yapan Nü Wa bir süre sonra eğer bu hızda devam ederse tüm dünyaya yayılacak kadar çok insan yapmasının mümkün olmadığını fark eder. Bunun üzerine bir ip alır ve ipi çamura batırır, daha sonra bu ipi havada döndürür. Etrafa dağılan çamur damlacıkları yere düştüklerinde insanlara dönüşürler ve bu şekilde dünyaya insanlık yayılır. Etrafa bu şekilde saçılan çamur damlacıklarından oluşan insanların fakir ve soylu olmayan insanları, başta kendi elleriyle yaptığı insanlarınsa zengin ve soylu insanları oluşturduğuna inanılırdı.
Büyük Tufan
Birçok mitolojide kendisine yer edinen tufan fenomeni, Çin mitolojisinde de kendisine yer edinir.
Tanrıça Nü Wa ve tanrı Fu Xi'yi gösteren bir betimleme. İkisinin de yılan vücuduna sahip olduğuna inanılırdı.
Büyük bir tufanı konu alan bir mitte Nü Wa ve hem erkek kardeşi hem de eşi olduğuna inanılan Fu Xi bir çiftçinin çocukları olarak yer alırlar. Çiftçi bir gün Gök Gürültüsünü yakalar ve hapseder. Pazara inmesi gerektiğinde, çocuklarına ne olursa olsun Gök Gürültüsü'ne su vermemeleri gerektiğini tembih eder fakat o gittikten sonra kızı Gök Gürültüsü'ne su verir. Bunun üzerine hapsedildiği yerden bir anda taşarak çıkan Gök Gürültüsü iki kardeşe ağzından bir diş verir; onlara dişi ekmeleri söyler. Eve döndüğünde çiftçi olanları anlar ve büyük bir fırtınanın vuku bulacağını sezerek demirden bir gemi inşa etmeye başlar. Çocuklar ise dişi ekerler. Ekilen
yerden bir asma türer ve asmada büyük bir su kabağı büyür. Su kabağının içini açan kardeşler, içinde de ektikleri dişe benzer birçok dişin olduğunu görürler. Fırtına yaklaşırken su kabağının içindekileri çıkarırlar ve tam zamanında su kabağına binerler. Çiftçi ise bitirdiği gemisine biner. Uzun bir süre fırtına devam eder ve sular cennete kadar yükselir. Bu gerçekleşince cennetin kapısına vuran çiftçi cennetekileri kızdırır ve cennetekiler suyun bir anda çekilmesini sağlarlar. Altlarındaki suyun bir anda çekilmesi sonucu iki gemi de bir anda yere düşer. Çiftçinin demir gemisi yere çarpar ve parçalanır, çiftçi de bu esnada ölür. Çocukların yumuşak olan su kabağı ise hafifçe yere iner. Dünya'da yaşayan tek kişiler artık kardeşlerdir. Bunlara bu olaydan sonra "Fu Xi Kardeşler" ismi verilir; Fu Xi Çince su kabağı anlamına gelmektedir. Kardeşler evlenir ve kız kardeş hamile kalır, bir et parçası doğurur. Bunun üzerine et parçasını küçük parçalara böler ve bir kâğıda sararlar. Fakat esen rüzgâr sonucu et parçaları etrafa dağılır. Bu et parçalarından da insanlar oluşur.
Bir başka büyük tufan miti ise İmparator Yu ile ilişkilidir. Bu mite göre Yu'nun babası Gun Yao tarafından Sarı Nehrin taşması sonucu oluşan selin kontrol altında tutulması ile görevlendirilir fakat sorunu 9 yıl boyunca çözemez. Bu sebeple Shun tarafından öldürülür ve Yu babasının yerine getirilir. Yu birçok kanal ve set inşa ettirir ve zorluk içinde geçen 13 yıl sonra sel
sorunu çözülmüş olur. Shun, Yu'ya tımar vererek onu ödüllendirir ve ölürken egemenliğini Yu'ya bırakır. Bütük Tufanı kontrol altına alması sebebiyle genellikle Büyük Yu olarak anılır. Ayrıca, kendisinden önceki imparatorlar gibi, İmparator Yu olarak da anıldığı olur. Yu'ya dair bu anlatılar klasik Shu jing ve Shi jing en eski kısımlarında kendilerine yer bulmuşturlar.
Kaynak:
wikipedia
--------------Tualimforum İmzam--------------
Serap
Serap
Açık Profil bilgileri
Serap - Özel Mesaj gönder
Serap´nin Web Sitesini ziyaret edin
Serap - Daha fazla Mesajını bul