Siyasal Ve Kültürel Ilişkiler Phryglerin siyasal ilişkileri kral Midas'ın faaliyetleri çerçevesinde belirlenebilmektedir. Assur yazıtları Doğu; Antik kaynaklar da Batı ile ilişkileri anlatmaktadır. Assur yazıtlarındaki Mita'nın Midas olduğu varsayılır.
Doğu ve Güneydoğu ile ilişkiler: 8. yy başlarında Assur kralı II. Sargon Phrygia'nın doğusundaki Tabal'a saldırır. Bu olaydan hemen sonda Sargon yazıtlarında ilk kez Mita'dan da söz edilir ve Mita Assur'un hedefindeki kişidir. Ancak Muşki-Urartu Assur'a karşı isyan başlatır, Tyanalı Urpallu da yanlarındadır?. Sorgon, Muşki üzerine yürür. Taraf değiştiren Mita, Assur yandaşı görünen Queli Uriqqi'nin Urartu'ya gönderdiği elçileri yakalayıp barış için tributla birlikte Sargon'a gönderir.
Gordion'da Geç Hitit stilinde yapılmış anıtsal sur kapısı ile kabartmalar doğudaki bu bölge krallıkları ile ilişkilerin etkileri olarak şekillenmiş görülmektedir.
Güneybatıda Niğde'de Fenike alfabesi ve Phrygce yazıt aynı bölgede yan yana bulunmuştur. Belki Phrygler Fenike alfabe yazısını burada tanıdılar. Ancak bölgedeki Porsuk ve Kilisetepe kazısı Phryg kültürünün yerli unsurlar üzerinde etkili olduğunu gösteren bulgular vermemiştir.
Batı ile ilişkiler: Herodot Midas'ın tahtını Delphi'ye hediye ettiğini anlatır, ancak burun arkeolojik kanıtları yetersizdir. Midas, batıda Kyme (Nemrutkale) kralının kızı ile evlenmiştir. Samos Heraion'una karşı diğerleri arasında özel yakınlık duyulmuş gibi görünüyor. Burada Phriyg tipi 3-4 fibula, kemer, 2 çanak ve bir kazan bulunmuştur. Ayrıca Paros, Lindos, Olympia, Argos, Perachora gibi merkezler fibula ve bazı Phryg küçük buluntularına sahiptirler. Gordion'a batıdan Grek çanak çömleği 8. yy'da ulaşmıştır. Belki Grek alfabesi de aynı dönemde gelmiştir.
Kral Midas'ın Kulakları Efsanesi
Efsaneye göre Marsyas adındaki bir Satiros, (keçi ayaklı, sivri kulaklı yarı insan yarı hayvan yaratıklar) bir gün kırlarda dolaşırken Athena'nın icat ettiği ancak çalarken yüzü çirkinleştiğinden fırlatıp attığı flütü buldu. Bir tanrıçanın eseri olduğu için çok güzel sesler çıkaran flütü çalmaya başladı ve bir süre sonra marifetin kendisinde olduğuna inanmaya başlayarak kendini Apollon'a rakip görmeye başladı.
Bunun üzerine Apollon, kazananın kaybedene istediğini yapabilmesi şartıyla Marsyas ile bir yarış yapmaya karar verdi. Apollon'un arkadaşları olan Musalar ve Phrygia (Fyrigia) kralı Midas yarışmada hakem oldular.
Apollon, gitarı ile çok güzel şarkılar çalarak ortalığı inletti. Marsyas da flütü ile ondan geri kalmayarak çok güzel şarkılar çaldı. Hakemler tereddüt ediyorlardı. Bunun üzerine Apollon lirini eline aldı. O kadar güzel, o kadar hoş şarkılar çaldı ki dağlar taşlar heyecandan titrediler.
Marsyas, Apollon gibi çalamayacağını itiraf etmek zorunda kaldı. Apollon, anlaşma gereği Marsyas'ı ölümle cezalandırdı. Yarışma sırasında Marsyas'ın tarafını tutarak onun daha iyi çaldığını iddia eden Midas'a da ceza verdi. Onun kulaklarının iyi işitmediğini söyleyerek insanlara özgü kulakları ona uygun görmedi ve Midas'ın kulaklarını uzatarak eşek kulaklarına çevirdi.
Midas kulaklarından öyle utanıyordu ki sürekli başında bir kalpakla dolaşmaya başladı. Fakat berberi saçlarını keserken kulaklarını farketmişti. Midas, hiç kimseye anlatmama şartıyla berberine yaşamını bağışladı. Fakat berber, bu sırrı içinde saklamakta çok zorlandı. Birilerine söylemezse patlayacağını düşünüyordu. Diğer yandan söylediği taktirde Kral'ın kendisini öldürmesinden korkuyordu.
Sonunda bir gün daha fazla dayanamayarak ıssız bir yerde bir çukur açtı ve oraya eğilerek yavaşça "Haberiniz var mı, Kral Midas eşek kulaklıdır" diye fısıldadı. Bunu söyleyince üzerinden büyük bir yük kalkmış gibi oldu ve rahatladı. Fakat kazdığı çukurun yanındaki kamışları hesaba katmamıştı. Kamışlar rüzgarla sallandıkları zaman "Midas'ın kulakları eşek kulakları, Midas'ın kulakları eşek kulakları" diye sırrı her tarafa yaydılar.
Kral Midas'ın Kulakları Efsanesi
Efsaneye göre Marsyas adındaki bir Satiros, (keçi ayaklı, sivri kulaklı yarı insan yarı hayvan yaratıklar) bir gün kırlarda dolaşırken Athena'nın icat ettiği ancak çalarken yüzü çirkinleştiğinden fırlatıp attığı flütü buldu. Bir tanrıçanın eseri olduğu için çok güzel sesler çıkaran flütü çalmaya başladı ve bir süre sonra marifetin kendisinde olduğuna inanmaya başlayarak kendini Apollon'a rakip görmeye başladı.
Bunun üzerine Apollon, kazananın kaybedene istediğini yapabilmesi şartıyla Marsyas ile bir yarış yapmaya karar verdi. Apollon'un arkadaşları olan Musalar ve Phrygia (Fyrigia) kralı Midas yarışmada hakem oldular.
Apollon, gitarı ile çok güzel şarkılar çalarak ortalığı inletti. Marsyas da flütü ile ondan geri kalmayarak çok güzel şarkılar çaldı. Hakemler tereddüt ediyorlardı. Bunun üzerine Apollon lirini eline aldı. O kadar güzel, o kadar hoş şarkılar çaldı ki dağlar taşlar heyecandan titrediler.
Marsyas, Apollon gibi çalamayacağını itiraf etmek zorunda kaldı. Apollon, anlaşma gereği Marsyas'ı ölümle cezalandırdı. Yarışma sırasında Marsyas'ın tarafını tutarak onun daha iyi çaldığını iddia eden Midas'a da ceza verdi. Onun kulaklarının iyi işitmediğini söyleyerek insanlara özgü kulakları ona uygun görmedi ve Midas'ın kulaklarını uzatarak eşek kulaklarına çevirdi.
Midas kulaklarından öyle utanıyordu ki sürekli başında bir kalpakla dolaşmaya başladı. Fakat berberi saçlarını keserken kulaklarını farketmişti. Midas, hiç kimseye anlatmama şartıyla berberine yaşamını bağışladı. Fakat berber, bu sırrı içinde saklamakta çok zorlandı. Birilerine söylemezse patlayacağını düşünüyordu. Diğer yandan söylediği taktirde Kral'ın kendisini öldürmesinden korkuyordu.
Sonunda bir gün daha fazla dayanamayarak ıssız bir yerde bir çukur açtı ve oraya eğilerek yavaşça "Haberiniz var mı, Kral Midas eşek kulaklıdır" diye fısıldadı. Bunu söyleyince üzerinden büyük bir yük kalkmış gibi oldu ve rahatladı. Fakat kazdığı çukurun yanındaki kamışları hesaba katmamıştı. Kamışlar rüzgarla sallandıkları zaman "Midas'ın kulakları eşek kulakları, Midas'ın kulakları eşek kulakları" diye sırrı her tarafa yaydılar. Alıntıdır. |