Tekil Mesaj gösterimi
Alt 09.03.12, 17:04   #1 (permalink)
Kullanıcı Profili
Serap
Moderator
 
Serap - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
Üyelik tarihi: Jan 2008
Nerden: Denizli
Mesajlar: 4.766
Konular: 1880
Puan Grafiği
Rep Puanı:5102
Rep Gücü:72
RD:Serap has a reputation beyond reputeSerap has a reputation beyond reputeSerap has a reputation beyond reputeSerap has a reputation beyond reputeSerap has a reputation beyond reputeSerap has a reputation beyond reputeSerap has a reputation beyond reputeSerap has a reputation beyond reputeSerap has a reputation beyond reputeSerap has a reputation beyond reputeSerap has a reputation beyond repute
Teşekkür

Ettiği Teşekkür: 682
226 Mesajına 380 Kere Teşekkür Edlidi
:
Post Su Kirliliğinin Nedenleri - Su Kirliliğinin Nedenleri Nelerdir

Su Kirliliğinin Nedenleri - Su Kirliliğinin Nedenleri Nelerdir

Kirliliğe neden olan kirleticiler arasında farklı çeşitler barındıran kimyasal maddeler, patojenler, ısı değişimi gibi fiziksel veya duyusal değişiklikler yer almaktadır. Yine kimi zamanlarda doğada ve suda doğal olarak var olan kalsiyum, sodyum, demir, manganez gibi minerallerin derişiminin aşırı artışı da kirlilik nedeni olarak görülmektedir.

Oksijen tüketen maddeler arasında bitkiler gibi doğal unsurlar veya kimyasal maddeler gibi insan eli değmiş unsurlar yer alabilir. Diğer doğal veya yapay oksijen tüketici maddeler sudaki bulanıklığa neden olur. Bu da ışığı yansıtmayacağından çevredeki bitkilerin büyüme hızını yavaşlatır. Ayrıca bazı balık türlerinin solungaçlarının tıkanmasına neden olur.

Birçok kimyasal madde toksiktir. Patojenler de insan ve hayvanlar üzerinde su yoluyla taşınan hastalıklara neden olur. Suyun fiziksel kimyasında oluşan değişikliklerin nedenleri arasında asitlik (pH değişiklikleri), elektrik iletkenliği, sıcaklık ve alg birikimi yer almaktadır.

Patojenler

Koliform bakterisi, su kirliliğini ölçmek adına sık kullanılan bir bakteri belirleyicisidir. Bu bakteri türü doğrudan hastalığa yol açmasa da; bazı mikroorganizma türleri, insan sağlığı üzerinde olumsuz etkiler bırakabilmektedir. Bunlar arasında aşağıdaki canlılar yer almaktadır;

Cryptosporidium parvum
Giardia lamblia
Salmonella
Novovirus gibi virüsler
Parazit solucanlar
Yüksek orandaki patojenler, yetersiz arıtılmış lağım sularının döküldüğü tatlı su havzalarında bulunmaktadır. Bu durum özellikle az gelişmiş ülkelerde görülen ve sadece tek işlemle arıtmanın uygulandığı su havzalarında olağandır. Yine, gelişmiş ülkelerde yer alan eski kentler, altyapı yetersizlikleri nedeniyle sürekli olarak kanalizasyon taşkınlarına neden olabilmektedir. Ayrıca bazı kentlerde yer alan birleştirilmiş kanalizasyon sistemleri de olası bir yağmur fırtınası sonucunda arıtılmamış suları doğaya boşaltabilmektedir.

Kimi zamanlarda yoksul büyükbaş hayvan işletmeleri de patojen organizmaların artışına neden olabilmektedir

Kimyasallar

Kimyasal kirleticiler arasında organik veya inorganik bileşikler bulunmaktadır.

Organik su kirleticileri:

Deterjanlar
Kimyasal olarak arıtılmış içme suları
Gıda işleme atıkları
Böcek ilaçları ve bitki ilaçları
Petrol hidrokarbonları, benzin, dizel yakıt, jet yakıtı, fuel oil ve motor yağı
Orman atölyelerinden saçılan ağaç ve çalı enkazları
Yanlış depolama sonucu ortaya çıkan sanayi solventleri gibi uçucu gazlar (VOC)
Hijyen ve kozmetik atıkları
İnorganik su kirleticileri:

Kükürt dioksit gibi asidik fabrika atıkları
Gıda işleme atıkları arasında yer alan amonyak
Kimyasal fabrika atıkları
Gübrelerdeki azotlu ve fosforlu bileşikler
Ağır metaller
Çeşitli insan kaynaklı alüvyonlar
İri ölçekli kirleticiler ise gözle görülebilir maddelerin suya karışmasıyla oluşan fiziksel bir kirlilik türüdür. Özellikle su taşkınları veya fırtınalar sonucunda büyük maddeler su havzalarına geçebilir. Bu kirleticiler:

Kâğıt, plastik veya besin artıkları gibi çöpler
Gemilerle taşınan çeşitli plastikler
Gemi batıkları

Termal Kirlilik

Termal kirlilik, doğal bir alanın ısısının alçaltılıp yükseltilmesiyle beliren insan nedenli bir kirlilik türüdür. Bu kirliliğin en bilinen nedeni, enerji santrallerinde su havzalarından soğutucu olarak su çekilmesi ve ısınan suyun su havzalarına geri akıtılmasıdır. Isınan su, oksijeni daha az tutacağından sudaki canlı yaşamı tehlikeye girer. Ayrıca ekosistemin elemanlarına zarar verir. Öyle ki çeşitli termofilik türlerin artışı gözlemlenir. Bu durum genellikle kentsel alanlarda görülür. Bu durumun tam tersi de soğuk sukaynaklarının ılık nehirlere akarak ısıyı düşürmesiyle de belirebilmektedir.

Kirleticilerin Taşınımı ve Tepkimeleri

Çoğu su kirleticileri, nehirler ve diğer akarsular aracılığıyla okyanuslara ve denizlere taşınır. Dünyadaki bazı bölgelerde nehirler aracılığıyla taşınan kirleticiler, kilometrelerce uzakta yer alan deltaları ve kıyıları kirletebilmektedir. SWMM veya DSSAM Modeli gibi ileri düzey bilgisayar modelleri, dünya çapında beliren veya belirmesi olası kirlilik durumların gösteriminde kullanılmaktadır. Kopepod gibi kirlilik belirlemede kullanılan türler, New York Bight gibi yerlerde kirlilik analizinde kullanılmaktadır. Buradaki örnekle gidilecek olursa, Hudson Nehri'ndeki en yüksek toksin oranı nehrin ağzında değil, yaklaşım 100 km güneyde planktonlar sayesinde ölçülmüştür. Hudson'un atıkları Coriolis etkisi nedeniyle nehir ağzından gerilere taşınmaktadır. Oksijen tüketen kimyasallar ve alg topluluklarının ölümüyle bu canlıların hücrelerinden çıkan kimyasalların artışı sonucunda çok düşük oksijen oranının ölçüldüğü bölgeler yine söz konusu nehrin güney ve ağızdan uzak kısımlarıdır. Balık ve kabuklu deniz hayvanlarının ölümlerinin bildirildiği bu olay zincirinde toksinleri taşıyan kopepodların küçük balıklar tarafından tüketilmesi ve bu balıkların büyük balıklar tarafından yenilmesi sonucunda toksinin ekosistemde yarattığı etki büyümektedir. Bu olaya biyo-artış adı verilse de kimi zamanlarda biyobirikim adıyla da geçebilmektedir.

Okyanuslardaki büyük girdaplar plastikten çöpleri belli bir yere toplar. Örneğin, Kuzey Pasifik Girdabı, ilk başta "Büyük Pasifik Çöp Arazisi" adıyla anılan bir çöp bölgesi oluşturdu. Günümüzde bu bölge, Türkiye yüzölçümünün 85 katı büyüklüğündedir. Bu doğada uzun süre yok olmayan çöpler, çeşitli su kuşlarının ve hayvanlarının sindirim sistemine kaçarak bu canlıların iştahsız kalmasına, veya açlıkla yüzleşmesine sebep olmaktadır.

Birçok kimyasal madde, su kaynaklarında çok uzun sürede çürüyebilir. Örneğin klorlanmış hidrokarbonlar içinde yer alan trikloroetilen (sanayi metallerindeki yağ arıtma işlemlerinde ve elektronik üretiminde kullanılan bir madde) ve tetrakloroetilen (kuru temizlemede kullanılan bir madde) karsinojen maddeler olup çürüdüklerinde dikloroetilen ve vinil klorit gibi yeni zararlı maddeler açığa çıkartırlar.

Yeraltı suyu görünmeyen akiferler içinde uzaklıklara dağıldığı için, kirliliğini azaltmak su yüzeyin kirliliğini azaltmaktan daha zor. Kil gibi gözenekli olmayan akiferler kısmen suyu emme gibi basit filtrasyon ile, sulandırma ve bazı durumlarda kimyasal tepkime ve biyolojik etkinlik ile suyu bakterilerden arındırabilir. Bazı durumlarda da su kirleten maddeler toprak kirleticilerine dönüşür. Çatlaklardan ve mağaralardan geçen yeraltı suyu filitrelenmiş değildir ve yüzey su kadar da kolay taşınabilir. Bu durumda yeraltı suyu, kirliliği insan eğilimi ile ağırlaştırılarak, kirleticileri emmen doğal düdene dönüşür ve karst bölgelerinde kullanılabilir.

Asıl kirleticilerden değil ama türevi koşullardan bir çok yan etki oluşur. Örnek olarak, su yüzey akışılarında taşınan silt, güneş ışığını su yüzeyinden geçmesini engeller ve böylece su bitkilerin fotosentezini kısıtlar.
--------------Tualimforum İmzam--------------
Serap
Serap isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla