Cevap No:2 Cevap No : 2 İki serseri var: Birinci serseri Kö p rü altında yatar, Sularda yıldızları sayar geceleri.. İki serseri var: İkinci serseri Atlas yakalı sarhoş sofralarında Bağdatlı bir dilencinin çaldığı sazdır. Fransız emperyalizminin İdare meclisinde ayvazdır. Ben: Ne kö p rü altında yatan, Ne de atlas yakalı sarhoş sofralarında Saz çalıp Arabistan fıstığı satanların Şairiyim; Topraktan, ateşten ve demirden Hayatı yaratanların Şairiyim ben. İki serseri var: İkinci serseri Yolumun üstünde duruyor Ve soruyor Bana: Proleter dediğimin Ne biçim kuş olduğunu? Anlaşılan Bağdadî şaklaban Unutmuş Mösyö kimle beraber Adana-Mersin hattında o kuşu yolduğunu... İki serseri var: İkinci serseri Pencerelerden bir gölge gibi girergeceleri.. İki serseri var: İkinci serseri Halkın alınterinden altın yapanlara Kendi kafatasında hurma rakısı sunar. Ben hızımı asırlardan almışım, Bende her mısra bir yanardağ hatırlatır. Ben ki halkın ne alınterinden on para çalmışım Ne de bir şairin cebinden bir satır... İki serseri var: İkinci serseri Meydana dört topaç gibi saldığım dört eseri Sanmış ki yazmışım kendileriiçin. Halbuki benim Bir serseriye hitap eden İkinci yazım işte budur: Atlas yakalı sarhoş sofralarının sazı Fransız sermayesinin hacı ayvazı Bu yazdığım yazı Örse balyoz salanların şimşekli yumruğudur Katmerli yağ yağ ensende Ve sen o kemik yaladığın Sofranın altına girsen de -Dostun Karamaçabey gibi- Kaldırıp kaldırıp yere çaaalmak için Canını burnundan aaalmak için, Bulacağım seni.. Koca göbeklerin Russel kuşağı sen, Sen uşşşak murabbaı, Sen uşşşak mik'abı Satılmış uşşakların uşşşağı sen! Nazım Hikmet --------------Tualimforum İmzam-------------- Eylül
Konu Eylül tarafından (20.11.08 Saat 18:21 ) değiştirilmiştir..
|