Tekil Mesaj gösterimi
Alt 14.03.08, 23:27   #1 (permalink)
Kullanıcı Profili
Tual
 
Tual - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
Üyelik tarihi: Jan 2008
Mesajlar: 65
Konular: 52
Puan Grafiği
Rep Puanı:1010
Rep Gücü:0
RD:Tual has much to be proud ofTual has much to be proud ofTual has much to be proud ofTual has much to be proud ofTual has much to be proud ofTual has much to be proud ofTual has much to be proud ofTual has much to be proud of
Teşekkür

Ettiği Teşekkür: 0
0 Mesajına 0 Kere Teşekkür Edlidi
:
Arrow Antalya Genel Bilgi

ANTALYA
GENEL BİLGİLER

Yüzölçümü: 20.815 km²
Nüfus: 1.132.211 (1990)
İl Trafik No: 07
Antalya sahip olduğu arkeolojik ve doğal güzellikler sayesinde "Türk Rivierası" adını almıştır. Deniz, güneş, tarih ve doğanın sihirli bir uyum içinde bütünleştiği Antalya, Akdeniz'in en güzel ve temiz kıyılarına sahiptir. 630 km. uzunluğundaki Antalya kıyıları boyunca, antik kentler, antik limanlar, anıt mezarlar, dantel gibi koylar, kumsallar, yemyeşil ormanlar ve akarsular yer alır.
Palmiyelerle sıralanmış bulvarları, uluslararası ödül sahibi marinası, geleneksel mimarisi ile şirin bir köşe oluşturan Kaleiçi ve modern mekanları ile Türkiye'nin en önemli Turizm Merkezi olan Antalya, Aspendos Opera ve Bale Festivali, Uluslararası Plaj Voleybolu, Triathlon, Golf Müsabakaları, Okçuluk, Tenis, Kayak yarışmaları vb. etkinliklere, 1995 yılında açılan Antalya Kültür Merkezi ile de plastik sanatlar, müzik, tiyatro, sergi gibi birçok kültürel ve sanatsal etkinliğe ev sahipliği yapmaktadır.
İLÇELER:
Antalya ilinin ilçeleri; Akseki, Alanya, Elmalı, Finike, Gazipaşa, Gündoğmuş, İbradı, Kale, Kaş, Kemer, Korkuteli, Kumluca, Manavgat ve Serik'tir.
Akseki: Alanya'dan sonra Antalya ilinin en eski ilçesi olan Akseki Torosların yapısına uygun engebeli ve dağlık bir görünüme sahiptir.
Antalya ili ve çevresinde son yıllarda görülen turizm alanındaki gelişmelere paralel olarak, Akseki ilçesinde turizm faaliyetleri gelişmektedir. Avcıların ve turistlerin uğrak yeri olan Akseki, "KARDELEN ÇİÇEĞİ' nin ana yurdudur. Kış aylarında Kardelen Çiçeğini görmek için yerli ve yabancı turistler ilçeyi ziyaret eder.Giden Gelmez Dağları, dağ keçisi koruma ve av sahası avcıların ücretli olarak devamlı avlanacağı yer olup, Sinan hoca ve Gümüşdamla köylerinde kurulan alabalık üretme tesisleri avcıların ve turistlerin uğrak yerleri arasındadır.
Göktepe Yaylası, Çimi Yaylası, Irmak Vadisi son aylarda keşfedilen 340 metre derinliğindeki Bucakalan Mağarası, ilçe merkezindeki Ulu Camii ve Medresesi görülmeye değer diğer eserlerdir.
Elmalı: Likya bölgesi içerisinde yer alan Elmalı'nın kesin kuruluş tarihi bilinmemektedir. Doğuda Semahöyük yakınlarında Karataş'ta, batıda Beyler Köyü yakınındaki Beyler köyünde yapılan kazılar bölgenin bronz çağından bu yana iskan edildiğini göstermektedir.
Höyükler: Şehre bağlı köylerde üç höyük bulunmaktadır. Bunlardan ilki şehrin batısındaki Müğren Köyü'ndeki höyüktür. Arkeolojik yüzey araştırmaları burada çeşitli uygarlıklara ait izler olduğunu göstermektedir. Yine batıda Semahöyük Köyü'nde bulunan ikinci höyüğün üstünde Osmanlı ve Türk mezarlığı bulunduğu için bugüne kadar araştırma yapılmamıştır. Üçüncü ve en büyük höyük ise şehrin güneyinde, Elmalı - Kaş yolu üzerinde, Beyler Köyündeki Beyler Höyüğüdür. Bu höyükte yapılan kazılarda, bronz çağından bu yana devamlı bir yerleşimin izleri görülmektedir. Kazılarda çıkarılan arkeolojik buluntular Antalya Müzesi'nde sergilenmektedir.
Tümülüsler: Şehrin doğusunda, Elmalı'ya 6 km. uzaklıktaki Bayındır Köyü yakınlarındadır. Yan yana duran birkaç tümülüsten birinde yapılan kazılarda M.Ö. 7. yy.a ait buluntulara rastlanmıştır. Antalya Müzesi'nin özel bir bölümünde sergilenen bu buluntular bölgenin bu dönemdeki yaşamından kesitler vermektedir.
Anıt Mezarlar Bilinen iki anıt mezar vardır. Bunlardan ilki Karaburun diğeri ise Kızılbel'dedir. Antalya - Elmalı yolu üzerindeki Karaburun Kral mezarı odasının duvarları av ve savaş sahnelerinden oluşan fresklerle süslüdür. Kızılbel mezar anıtı ise şehrin batısında Elmalı - Yuvayol yolu üzerindedir. Kalker bloklardan oluşmuş bir odadan ibarettir.
Define: 1984 yılında Antalya - Elmalı yol çizgisinin hemen kuzeyinde, Kral Mezarı ile Gökpınar Köyü arasında bulunmuştur. 190 adet gümüş antik sikkeden oluşan bu define antika kaçakçıları tarafından Amerika'ya kaçırılmıştır. Halen özel bir kişinin malı olarak Boston Museum Fine Arts'da bulunmaktadır. Yeryüzünün en kıymetli antik sikkesi olarak nitelenen Atina Decadrachmeleri (14 adet, her biri 600.000$) bu büyük define yer almaktadır.
Camiler: İlçede yer alan Selçuklu Camii, Kütük Camii, Sinan-ı Ümmi Camii, Ömer Paşa Camii ve Külliyesi kentin görülmeye değer eserleridir.
Korkuteli: Antalya'ya 67 km. uzaklıktadır. Korkuteli'nin 3 km batısında, bugün yalnız kapısı ayakta kalan Alaaddin Camii ve yine aynı yörede, 1319'da Hamidoğulları'ndan El Emin Sinaeddin tarafından yaptırılan ve aynı adla anılan Selçuklu Medresesi görülebilir.
Gündoğmuş: Antalya'ya 182 km. mesafedeki Gündoğmuş ilçesinde pek çok antik kent kalıntısı bulunmaktadır. Güzel Bağ Bucağı'nın kuzeyinde 7 km. mesafede ve halen kazı yapılmamış olan Ayasofya Şehri, Gündoğmuş şehir merkezinin güney-batısında ve şehre 7 km. mesafede Sumene mevkisinde, Asar Harabeleri, Senir Köyü' nün doğusunda 2 km. mesafedeki Kese Mevkiindeki harabeler, Gündoğmuş Şehir merkezinin güney-batısında ve şehre 11 km. mesafedeki Gedfi Harabeleri önemli antik kent kalıntılarıdır.
İlçe merkezindeki Cem Paşa Camii, Gündoğmuş/Pembelik Köyü arasında ilçe merkezinin doğusundaki, 15 km. mesafedeki Sinek Dağı'nın tepesindeki harabeler, Alanya/Konya Kervanyolu, Gündoğmuş/ Antalya karayolu üzerinde Taşağır mevkisinde Kazayir Şehri Harabeleri diğer görülebilecek eserlerdir.
Gazipaşa: Antalya'ya 180 km. mesafedeki Gazipaşa, 10 km. uzunluğundaki kumsalı, orman kaplı alanları, turkuaz mavisi koyları, doğal güzellikleriyle şirin bir ilçedir. İskele, Koru ve Kahyalar plajlarının bulunduğu kumsallar, Caretta Caretta kaplumbağalarının önemli bir üreme merkezidir. Bugüne kadar bakir kalmış Gazipaşa, konaklama, dinlenme tesisleri, tarih ve doğa güzellikleri, yapımı süren havaalanı ve yat limanı ile gözde bir turizm merkezi olma yolunda ilerlemektedir.
Antik Kentler
Antiocheia Adcragum: Gazipaşa ilçesinin doğusunda, 18 km. uzaklıktaki Güney Köy sınırları içerisindedir. Kentin adı Kommagene Kralı 4. Antiochus'dan gelmektedir. Kalesi, sütunlu cadde, agora, hamam, zafer takı, kilise, kentin nekropol alanı kalıntıları bulunmaktadır. Kentin nekropolünde bölgeye özgü beşik tonozlu, ön avlulu anıtsal mezarlar oldukça iyi korunmuştur.
Adanda-Lamos: Antik kent, Gazipaşa ilçesinin 15 km. kuzeydoğusundadır. Bugünkü Adanda köyünün 2 km. kuzeyinde, yüksek ve sarp bir dağın zirvesinde kurulmuştur. Kent surlarla çevrilidir. Kentin giriş kapısının güneyinde, büyük bir kule bulunmaktadır. Kentin diğer kalıntıları arasında doğal kayaya oyulmuş çeşme ve iki adet tapınağı sayabilir. Bu kentin nekropolünde de blok taşların oyulması ile yapılmış yekpare lahitler önemli kalıntılar arasındadır. Kalıntılar, dağlık Klikya bölgesinin kültürünü ve sanatını en iyi şekilde yansıtmaktadır.
Nephelis: Antik kente ulaşım, Gazipaşa-Anamur 12. km.'sinden sonra Muzkent Köyünün içinden geçerek güneye sapan yaklaşık 5 km. stabilize bir yol ile sağlanmaktadır. Kent, akropol ve doğu-batı boyunca uzanan kalıntılardan oluşmaktadır. Kentin ayakta kalabilmiş yapıları Orta Çağ Kalesi, Tapınak Odeon Sulama sistemi ve nekropol alanlarıdır.
Selinus: Gazipaşa Plajının bulunduğu Hacımusa Çayının güneybatısındaki yamaçlarında yer alan antik Selinus kenti, dağlık Klikya bölgesinin en önemli kentlerinden biridir. Kentin akropolü tepeye kurulmuştur. Tepe üzerindeki Orta Çağ Kalesinin sur duvarları ve kuleleri oldukça iyi korunmuştur. Akropol, içerisindeki kilise ve sarnıç günümüze kadar gelebilmiş önemli yapılardandır.Kentin diğer yapıları hamamlar, agora, İslami Yapı (Köşk), su kemerleri ve nekropol'dur. Alanya Müzesindeki ostoteklerin çoğunluğu Selinus Nekropolünden getirilmiş olup, burada ostotek atölyesinin varlığını sürdürmektedir.
Kumluca: Alakır Çayı ile Gavur deresinin dağlardan sürükleyip getirdiği alüvyonlu bir ovada yeralan Kumluca Finike ve Elmalı İlçeleri ile çevrelenmiştir. Kumluca sahil boyunca plajlar, konaklama tesisleri ve koylara sahiptir. Kumluca'nın 27 km. kuzeyinde yeralan Altınkaya yaylası, Alabalık üretme çiftliği, Sedir Ormanları ve bol suları olan güzel bir yayladır. Korydalla ve Olympos Antik kentleri Kumluca ilçesi sınırlarında yer almaktadır.
Alanya: Alanya, geniş plajları, tarihi eserleri, modern otel ve motellerin sayısız balık lokantaları, kafe ve barlarıyla mükemmel bir tatil merkezidir. Gelenleri ilk karşılayan, Alanya Yarımadası'nın üzerinde bir taç gibi kurulmuş olan ve 13. yüzyıldan kalma şahane Selçuklu Kalesidir. Etkileyici kalenin yanı sıra eşi benzeri olmayan tersanesi ve anıtsal güzellikteki sekizgen Kızıl Kule görülmeye değerdir.
Limanı çevreleyen kafeler ve barlar akşam saatlerinde liman yolu boyunca el sanatları, deri, giysi, mücevherat, el çantaları ve yöreye özgü ilginç renklere bezeli su kabaklarının satıldığı butikler yer alır. Eğer mağaraları keşfetmekten hoşlanıyorsanız Damlataş Mağarası'nı gezmeniz gerekir. Mağara yakınında Etnografya Müzesi yer almaktadır. Tekneyle üç deniz mağarasına ulaşabilirsiniz: fosforlu kayalarıyla Fosforlu Mağara, korsanların kadın esirleri tuttukları Kızlar Mağarası ve Aşıklar Mağarası.
Alanya'nın 15 km. doğusunda yer alan Dim Çağı Vadisi gölgelerin serinliğinde dinlenmek için ideal bir yerdir. Tüm sahillerinden denize girilebilen Alanya tam bir güneş, deniz, kum cennetidir.
Finike: Finike, Antalya iline bağlıdır. Portakalları ile ünlü Finike tarihle, doğa ve denizin birleştiği bir turizm beldesidir. Portakalları ile tanınan kent, Limyra kenti kalıntıları ve Arykanda antik kenti kalıntıları ile ilgi görmektedir.
Kaş: Likya'nin önemli kentlerinden olan Kaş, ilçeyi çevreleyen Antik Döneme ait kentler ve tarihsel degerlerle doyumsuz kültür seyahatleri; Akdeniz'in derinlerde yarattığı heyecanlari doruklarda hissettiren sualtı dalışları; nehirlerde yapılan macera dolu 'kano turları', ekolojik uyumun keşfedildiği 'doğa yürüyüşleri'; derin ve karanlık mağaralara teknik donanımlı mağara dalışları; yüksek dağlardan turkuaz rengli suların manzarasına süzülen 'yamaç paraşütü'; Akdeniz'de değerli taşları andıran adalar ile çevreye yapılacak 'Mavi Yolculuk ve tekne turları; damak tadınıza uygun deniz ürünleri ve dağlarda yetişen kokulu otlarla tatlandırılan yöresel yemeklerden oluşan mönüsü; yüzlerce yılın mirası, el sanatlarının çeşit ve güzelliği; Kaş'ın bağlı olduğu Antalya ve ilçelerine ait turizm merkezleri ile tabiat, tarih ve kültür zenginliğini, alternatif turizm imkanları ve çevresinde yer alan turizm merkezlerinden oluşan renkli yelpazesi" ile düşsel bir mekandır.
Manavgat: Antalya İline bağlı olan Manavgat tarih ve doğanın içiçe girdiği her türlü turizm aktivitesinin yapılabildiği bir turizm merkezidir.
Serik: Antalya'nın ilçesi olan Serik, önemli Pamfilya kenti olan Aspendos'u barındırmaktadır. Günümüze kadar bozulmadan ulaşan, mükemmel akustiğe sahip Aspendos Tiyatosu, bugün önemli sanat etkinliklerine ev sahipliği yapmaktadır.
Kale (Demre): Antalya, iline bağlı olan Kale Noel Baba' nın yaşadığı yer olarak önemli bir inanç turizmi beldesidir.
GEZİLECEK YERLER
Tarihi ve Kültürel Çevre
Surlar Bu surlardan günümüze şehrin içindeki birkaç burç ile Hadrian Kapısı ve yanındaki kuleler, limana bakan büyük kule ve liman surlarının bazı parçaları kalabilmiştir. İki surdan biri yat limanını, diğeri şehri at nalı gibi kuşatır. Kale Kapısı Meydanında ayakta kalan kulelerden birisi saat kulesi olarak kullanılmaktadır. Surların kente girişi sağlayan dört kapısı vardır.
Kaleiçi Bugün Antalya'nın "Tarihi Çekirdek Kenti" olan ve "Kaleiçi" adıyla tanınan semti büyük bir kısmı yıkılmış ve yok olmuş iki surla çevrilidir. İç sur, yarım daire şeklinde yat limanını kuşatır. Restorasyon çalışmaları sonucunda Kaleiçi, pansiyonları, barları, çarşısı ile turizm merkezi haline gelmiştir. Liman ise yat limanı olarak düzenlenmiştir. Keleiçi restorasyon çalışmalarından dolayı Turizm Bakanlığı'nı 28 Nisan 1984 de FİJET tarafından Altın Elma (Turizm Oskarı) ödülü verilmiştir.
Hadrianus Kapısı Zamanımıza kadar yanlarındaki iki kule ile sağlam kalan tek kapı Üçkapılar veya diğer adı ile Hadrianus Kapısı olup, Pamphylia'nın en güzel kapısıdır. M.S. 130 yılında imparator Hadrianus'un Antalya'ya gelişi onuruna yapılan kapı, sütunları hariç, tamamen beyaz mermerden yapılmıştır. Oyma ve kabartmaları olağanüstüdür.
Eski Antalya Evleri Yazların çok sıcak ve kışların ılık geçtiği Antalya'da evlerin yapımında soğuktan çok, güneşi önlemeye ve serinlik sağlamaya önem verilmiştir. Gölgeli taşlıklar ve avlular hava akımını kolaylaştıran özelliklerdir. Depo ve hol görevi yapan girişi ile üç kat üzerine kurulmuştur.
Müzeler ve Örenyerleri
Müzeler
Antalya Müzesi
Side Müzesi
Alanya Müzesi
Perge Müzesi
Noel Baba Kilisesi
Dim Mağarası
Perge
Antalya'nın 18 km doğusunda, Aksu Bucağı'nın sınırları içindedir. Kilikya - Pisidya ticaret yolunun üstünde yer aldığı için önemli bir Pamphylia şehridir. Şehrin kuruluşu diğer Pamphylia şehirleriyle aynı zamana rastlar (M.Ö. 7 yy.). Ana tanrıçası Perge Artemisi olan Perge hristiyanlar için önemli bir kent idi. M.S. Aziz Paulos ve Barnabas Perge'ye gelmiştir. Magna Plancia gibi kimi zenginler Perge'ye önemli anıtlar kazandırmışlardır.
İlk kazıların 1946 yılında İstanbul Üniversitesi tarafından başlatıldığı Perge'de önemli kalıntılar şunlardır:
Tiyatro: Cavea, orkestra ve scene olmak üzere üç ana bölümden oluşur. 12,000 seyirci kapasitelidir. Alt tarafta 19, üstte 23 oturma sırası vardır.
Stadion: 34 x 34 m. boyutlarındadır. Tonozlar üzerinde onüç oturma sırası vardır. Doğu ve satı tarafa otuzar, kuzeyde ise on tonoz bulunmaktadır. Her üç tonozdan biri Stadion'a giriş, diğer ikisi ise dükkan olarak kullanılmaktadır
Agora: Şehrin ticari ve politik merkezidir. Ortadaki avlunun etrafında çepeçevre dükkanlar vardır. Bazı dükkanların tabanı mozaikle kaplıdır. Meydanın ortasında 13.40 m. Çapında yuvarlak bir yapısı olan agora 76 x 76 m. boyutlarındadır.
Sütunlu Cadde: Aropol eteğinde nympheum arasında uzanır. Ortasında 2 m. genişliğinde bir su kanalı caddeyi ikiye ayırır.
Perge'deki diğer yapılar, nekropol, surlar, gymnasium, hamam, anıtsal çeşme ve kapılardır.
Sillyon
Aksu'nun 13 km kuzeydoğusunda Yanköy yakınlarındadır. Kent, Aspendos ve Perge yönünde, yüksekte duran bir plato üzerine, M.Ö. 14.yy.da kurulmuştur. Çeşitli uygarlıkları yaşayan kentten Selçuklular da yararlanmıştır. Stadyum, cimnazyum, kuleler, Selçuklu Mescidi ve sahne kısmı yok olan bir tiyatro geriye kalan kalıntılardır.
Termessos
Termesos Antalya'ya 34 kilometre mesafedeki bir Doğal Park olan Güllük Dağı içerisinde batı tarafında 1050 metre yükseklikte bir plato üzerindedir. Termesos Anadolu'nun içlerinden gelen Solymler tarafından kurulmuştur.
Önemli kalıntılardan olan 4200 kişi kapasiteli tiyatro, İmparator Augustus tarafından M.S. 1.yy. ın hemen başlarında yaptırılmıştır. Üstü örtülü meclis toplantı binası olan Odeon'un 600 kişilik oturma yeri bulunmaktadır. Birbirine bağlı beş sarnıçtan oluşan yer altı sarnıcı su depolamak ve zeytinyağı saklamak için kullanılmıştır.
Batı tarafı açık, diğer tarafları sütunlu galerilerle çevrili Agora; 6 m. yükseklikteki platform üstünde oturan kahramanlık anıtı Hereon, Korint düzenli tapınak, Zeus Solymeus Tapınağı, Küçük ve Büyük Artemis Tapınakları, Gymnasium, gözetleme kuleleri diğer önemli kalıntılarıdır. Bunların dışında pek çok anıt ve 1200 ün üzerinde kaya mezarı bulunmaktadır.
Olympos
Antik Likya'nın en önemli liman kentlerinden olan Olympos, tarih boyunca mitolojiyeye konu olmuştur. Konumunun elverişliliği nedeniyle korsanların barınağı olan Olympos, bugün sahip olduğu tarihsel değerleri, 3200 m'lik mutteşem sahili, endemik bitkileri, Caretta caretta'ları Khimaira'sı, tüm sportif etkinliklere olanak veren muhteşem doğası ve pansiyon olarak kullanılan meşhur ağaç evleri ile tüm dünyaca bilinmektedir.
Ariassos
Antikite'den kalma Ariassos, Antalya-Burdur otoyolu'nun 48. kilometresinde, sola dönülen bir sapaktan bir kilometre mesafededir. Bir dağın yamacında kurulmuş olan şehir hamamları, kaya mezarları açısından görülmeye değerdir.
Phaselis
Phaselis'e Antalya-Kemer otoyolu'nun 57. kilometresinde sola bir kilometre döndükten sonra ulaşılır. Rodoslular tarafından milattan önce 7. yüzyılda kurulan kent Doğu Likya'nın en önemli liman kenti olarak bilinir. Üç iskelesi bulunan antik kentin içinde 20-24 genişliğinde bir cadde bulunmaktadır. Caddenin batı ucundan Hadrian geçidi, sağ ve sol yanlarından ise dükkanlar ve hamamlar bulunmaktadır. Kente kara ve denizyolu ile ulaşmak mümkündür.
Limyra
Milattan önce 5. yüzyıldan beri varolduğuna inanılan kent Kumluca-Finike Karayolu'nun 11. kilometresindedir. 141 yılında yaşanan depremde önemli bir hasar görmüş kent ayakta kalmayı başarmış fakat 7. ve 9. yüzyılda Arap işgaline uğramasının ardından boşalmıştır. Kent üç parçadan oluşmuştur. Acropolis, yerleşim birimleri ve necropolis.
Arycanda
Kumluca-Finike otoyolunun Turunçova mevkiine 26 kilometre uzaklıktadır. Akarçay vadisini kontrol eden kentin tam olarak ne zaman kurulduğu bilinmemektedir. Buluntulara göre kentin milattan önce 5. yüzyılda varolduğu düşünülmektedir. M.S. 240 yılında yaşanan depremde önemli ölçüde zarar gören kent 11. yüzyıla kadar canlılığını sürdürmüştür. Bizans döneminde Aalanda olarak bilinen kentin birçok binası iyi korunmuş durumdadır.
Demre (Myra)
Finike'ye 25 km. Kaş'a 48 km. uzaklıktaki Demre, Likya uygarlığının 6 büyük şehrinden biridir. İlk kez M.Ö. 5. yüzyılda yerleşim merkezi haline gelen Demre, önceleri deniz kıyısındayken, Demre çayının getirdiği alüvyonlar sonucunda denizle olan bağlantısı kesilmiştir. Şehir M.S. 9. yüzyıldaki Arap istilaları sonrasında terkedilmiştir. Kaya mezarları, tiyatro ve St. Nicholas kilisesi görülmeye değer yapılardır. Hadrian tarafından yaptırılan içinde tahıl ambarı da bulunan Andriake limanının Demre ile bağlantısı vardır.
St. Nicholas Kilisesi
Yaygın olarak Noel Baba olarak bilinen St. Nicholas M.S. 245'te Fethiye yakınlarında Patara'da doğmuş ve M.S. 363'de ölmüştür. Zengin bir ailenin iyi eğitilmiş oğlu olan St.Nicholas hayatını insanlara özellikle de çocuklara ve denizcilere yardıma adamıştır. Bu yardımlarının sağladığı ünü bugüne dek Noel Baba efsanesi olarak gelmiş ve güncelliğini korumuştur.
Demre rahibi olarak insanlara dini ve sosyal yardımlarda bulunan St. Nicholas ölünce Demre'ye gömüldü ve mezarının yanına adına bir kilise inşaa edildi. 1080'de İtalyan korsanlar bazı kemikleri Bari'ye kaçırdılar. Ancak kalan bazı kemik parçaları bugün Antalya Müzesindedir.
İlki 5-7 Aralık 1983 yılında yapılan Noel Baba sempozyumu, o günden beri değişik din ve eğitimlerden gelen insanların katılımıyla her yıl tekrarlanıyor. Bu sempozyumda St. Nicholas'ın çizgisinden gidilerek değişik din ve inançlardan olan insanlara barış, dostluk ve kardeşlik çağrısı yapılıyor.
Simena (Kale)
Güzelliğini, tarihi, denizi ve güneşinden alan Simena'ya Üçağız'dan deniz yoluyla da ulaşılabilir. Karşısındaki Kekova adasında bulunan ve Akdeniz'in büyüleyici mavisinin altında yer alan batık şehri ve antik kalıntılar görülmeye değerdir. Tarihi Likya uygarlığına kadar uzanan Simena'da pek çok uygarlık kalıntılarına rastlamak mümkün. Kayalara oyulmuş tiyatro ve surlar bunlardan yalnızca birkaçıdır.
Kekova
Kaş-Demre arasındadır. Akdeniz'de Üçağız Köyü karşısında kıyıya 500 m olan adada bulunan batık Antik Kenttir.
Patara
Kalkan-Fethiye yolunda, Kalkan'dan yaklaşık 10 km. önce ve güneyde yer alır Patara. Şehrin merkezinde bulunan renkli seramikler, şehrin tarihinin M.Ö. 5. yüzyıla dek uzandığını göstermektedir. St. Nicholas'ın doğum yeri olmasının yanı sıra, Büyük İskender zamanının önemli bir liman şehriydi. Biri Patara'ya giden üç kapılı surlar M.S. 110'da Vali Modestus tarafından yaptırılmıştır. En önemli kalıntılarından biri antik Patara Tiyatrosudur.
Xanthos
Xanthos nehrinin vadisine kurulan şehir Likya uygarlığının en eski ve en büyük şehridir. M.Ö. 4292'daki Pers istilalarına kadar bağımsız olan Xanthos, şehirlerini istilacılara karşı cesurca savunmuş ancak başarılı olmayacaklarını anlayınca önce kadınlarını öldürmüşler ve kendilerini ateşe atarak topluca intihar etmişler. Daha sonra Bölgeye göç eden 80 aile şehri yeniden kurmuş fakat yaklaşık 100 yıl sonra şehir bir yangınla yerle bir olmuştur. Yeniden inşaa edilen şehir batı ile ilişkilerini güçlendirerek, önemli bir merkez haline gelmiş ancak şansızlıklarından kurtulamamıştır. Brutus'un vergilerine direnince, şehir tahrip edilmiş ve halk savaşa sürüklenmiş ve Xanthos felaketler şehrine dönüşmüştür.
Şehir Likya merkezi etrafında oluşmuştur ve dışında da kalıntılar vardır. Tiyatronun batısındaki kalıntılar bugün de ilgi çekmektedir. Kayalar üzerindeki Harpy heykeli en önemli eserlerden biridir. Orjinali İngiltere'de British Museum'da bulunan eserin yerinde yalnızca kopyası vardır.
Kaş (Antiphellos)
Likya şehirlerinden biri olan Kaş'ın adı taşlık yer anlamına gelen "Phellos" tan gelir. Kaş bugün iyi korunmuş kaya mezarları ve tiyatrosuyla görülmeye değer bir sahil kasabasıdır.
Side
Manavgat-Side
Aspendos
Antalya'nın 48 km doğusunda, Serik ilçesinde yeralan antik kentin kalıntıları büyük ölçüde ayaktadır.
Serik İlçesi-Aspendos



Tual isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla