Merhaba,
Internette dolaşırken bu yazının karşıma çıkmasına çok sevindim. 1955 yılı Adana'nın Kiremithane mahallesinde doğdum.
Kiremithane İlk Okulu'nun, ilk öğrencilerinden sayılırım. Kiremithane İlk Okulu, öce 2 odalı bir evdeydi, hayal meyal hatırlıyorum orasını. Sonra şimdi kullanılmakta olan binanın inşaasına başlaıldı. Bu bina 1961 yılında öğretime açıldı.
Yeni binaın hizmete başladığında, annemle babam, ablamı ve beni okula kaydetmek için götürdüğünde okul müdürü İhsan Arkan, benim için; "Bu küçüktür, beşikdekinide getirseydiniz bari" diye çıkışmıştı. O gün çok üzülmüştüm ve saatlerce ağlamıştım.
Yeni binanın hizmete açılmasının ilk yılı ablam, ikinci yılıda ben okula başladık. İlk öğretmenimin adı Elife Aksoğan'dır. Daha sonra Faik ve Hatice öğretmenlerin sınıfında okudum. Son öğretmenin merhum Salim Savaş'tır.
Kiremithane, konuda da belirtildiği gibi, ismini tuğla ocaklarından almıştır. Hiçbir zaman kiremit üretimi yapılmamış Kiremithane'ye neden neden bu isim verlimiştir? Nedeni biraz komik gelebilir ama bu bir gerçektir. Orada tuğlaya "kiremit" deniliyordu.
Tuğlaya kiremit denilen bu mahalle, bir uçtan bir uca herkesin birbirini tanıdığı, parmakla sayılacak kadar az evin olduğu, adı mahalle olmasına rağmen köyü andırdığı bir yerleşim yeriydi. O zamanlar oranın çok göç almasının nedeni, tuğla ocakları ve çırçır fabrikasıydı. Her tuğla ocağının yanında, işçilerin kalması için derme çatma, bir göz odalı ev bulunurdu ve buna işçi evi derlerdi. Kiremithane'ye en büyük göç, Elazığ ilimizden yapılmıştır. Kimileri tuğla ocağı işletir kimileri bu ocaklarda çalışır, kimileri at ve at arabası alıp tuğla nakliyeciliği yapar, kimileride çırçır fabrikasında çalışırdı.
Çırçır fabrikasında genellikle Van ilimizden gelenler çalışırdı. Elazığ'dan gelenlerin tercihi genellikle tuğla ocaklarıydı. Bunun nedeni, tuğla ocağını işletenlerin genellikle tanıdıkları olmasıydı. Vanlı'lar ise pamuk tarlalarında çalışır, pamuk toplama sezonunun bitmesi ile çırçır fabrikasına geçerlerdi.
KÖyden kente gelip, tuğla ocağı işleten, bu ocaklarda çalışan yada at araabası ile tuğla taşıyanların, genellikle inekleride olurdu. Her evde birkaç inek vardı ve onları güden çoban yada sığırtmaç, sabahları inekleri toplaya toplaya götürür, gün boyu çayırda otlatır ve herkesin ineğini akşam evlerine bırakırdı.
Kiremithane ile ilgili daha yazacak çok şey var ama buna sayfalar yetmez. Kiremithane ilk okulu binasının ilk öğretim yılında öğrencisi olamadım ama şimdiki Yüreğir, o zamanki adıyla Yavuzlar Mahallesinde, Yavuzlar Orta Okulu'na başladığımda, şimdiki hizmet binasının inşaatı devam ediyordu. Bizim öğrenim gördüğümüz binada, sabahtan öğleye kadar ilkokullular, öğreden akşama kadarda orta okullular ders görüyordu, bina yetersiz olduğundan bazı sınfların öğrenimi barakalarda oluyordu.
1968 yılında hizmete giren Yavuzlar Orta Okulu binasının ilk öğrencilerindenim.
Aklıma gelmişken birde şunları yazayım:
Yüreğir'in eski adı Yavuzla Mah.
Sofular: Sofulu Köyü
Mutlu: Madama Köyü
Kö
prülü: Kö
prüköyü
Başka neler deişmiştir kimbilir. 1969 yılında ayrıldığım Adana'yı ve Kiremithane'yi çok özledim.